Tüm hayatımı onu özlemekle onunla olmakla, onun gibi olmakla geçirdim. | Open Subtitles | لقد قضيت كل حياتي أفتقده أردت دائما أن أكون معه، مثله |
Tüm hayatımı saklanarak geçirdim, kendi kızımı bilmek iin bir şansım var. | Open Subtitles | قضيت كل حياتي مختبىء لم تسن لي الفرصة بأن اتعرف على أبنتي |
Buraya gelmeden önce Tüm hayatımı Zamkevitz'de geçirdim. | Open Subtitles | هذا سخف عندما اتيت الى هنا قضيت كل حياتي في زمكيفتز |
Tüm hayatımı polislerin doğru şeyleri yapacağına inanarak geçirdim. | Open Subtitles | قضيت كل حياتي في إعتقاد أن الشرطة يمكنها فعل الصواب |
Tüm hayatımı küçük bir kaya... kitlesine bağlı olarak, hayatta kalan tek insanlar olduğumuzu, ve bize verilen tek şansa layık olduğumuzu... düşünerek geçirdim. | Open Subtitles | قضيت كل حياتي متشبثا بقطعة صغيرة من صخرة معتقدا إننا الوحيدين المتبقين ولا اعرف انه هناك ألوفاً آخرين |
Tüm hayatımı, onun yaptıklarını ve muhtemelen hâla yaptığı şeyleri ortaya çıkarmaya çalışmak ile geçirdim. | Open Subtitles | قضيت كل حياتي في محاولة لإثبات ما فعله وربما لا يزال يفعل ذلك |
Tüm hayatımı imkansızı arayarak geçirdim. | Open Subtitles | انا قضيت كل حياتي بحثاً عن المستحيل |