| Finn toplantıda aptal arkadaşlarının önünde soloyu söyleyeceği için endişeliydi | Open Subtitles | (فين) كان قلقاً حول الأداء المنفرد في حفل النشاط أمام كل أصدقاءه المعارضين |
| - Polisi aradı. Arkadaşı için endişeliydi. | Open Subtitles | لقد كان قلقاً حول صديقه |
| Tüm samimiyetimle General, daha çok ileri travmatik belirtilerden endişeliyim. | Open Subtitles | بصراحه جنرال انا أكثر قلقاً حول الاعراض اللاحقة |
| Evet. Şu şişkinlik konusunda hala endişeliyim. | Open Subtitles | نعم , ما زلت قلقاً حول تلك الضربة على رأسك |
| Ben de senin kadar bu ilaç konusunda endişeliyim. | Open Subtitles | لقد كنت قلقاً حول العقار مثلك تماماً |
| Açıkçası, borçlandığın para konusunda, daha endişeliyim. | Open Subtitles | بصراحة، أكثر قلقاً حول المال |