| söyle bana, yasak bölgenin ötesinde başka bir orman var mı? | Open Subtitles | قل لي ، إن كانت هناك غابة أخرى خلف المنطقة المحظورة |
| Bunun da hayvanat bahçesine gittiğini söyle bana ne olur. | Open Subtitles | قل لي أرجوك إن هذه ستذهب إلى حديقة حيواناتك أيضاً |
| Ruh, söyle bana, Küçük Tim yaşayacak mı? | Open Subtitles | أيها الروح، قل لي إذا كان تيم الصغير سيعيش |
| Söylesene nasıl oluyor da bazı insanlar İncil'de sadece nefreti buluyor? | Open Subtitles | قل لي كيف بعض الناس تجد الكراهية فقط في الكتاب المقدس؟ |
| Bir sakıncası yoksa, Söylesene, şu özel sorununu halledebildin mi? | Open Subtitles | قل لي, إذا لم أكن أتطفل, هل حللت مشكلاتك الشخصية؟ |
| Yani bunu yapmak zorunda kaldığın şey neydi anlat bana. | Open Subtitles | إذاً قل لي ما هو الأمر المهم الذي اضطرك لفعل هذا |
| Söyle bakalım Lyman. Beynini duvara sıvamak hata mı olur? | Open Subtitles | قل لي إذا كان خطأ لتفجير عقلك ضد الجدار، ليمان. |
| Duvarlarda koşuşturan gölgemi kucaklamak istediğini söyle bana. | Open Subtitles | قل لي أنك تريد معانقة خيالي وهو يركض بين الجدران |
| söyle bana, beyaz adamları öldürmen bitti mi? | Open Subtitles | قل لي ، هل مازات تصر علي قتل الرجال البيض؟ |
| söyle bana, beyaz adamları öldürmen bitti mi? | Open Subtitles | قل لي ، هل مازات تصر علي قتل الرجال البيض؟ |
| ne oldu söyle bana doğrudan çalıştığımız şirket battı,beraberinde bize olan borcuyla birlikte | Open Subtitles | قل لي ما حصل الشركة التي نتعامل معها بشكل رئيسي أفلست ، ومعها كل ما تدين به لنا من مال |
| Peki, söyle bana isimsiz yabancı kimin tarafındasın? | Open Subtitles | لذا قل لي أيها الغريب من أنت و في أي جانب ؟ |
| Yapımcı sensin dostum. Ne yapmamı istediğini söyle bana o zaman. | Open Subtitles | أعني تباً لك أنت المنتج فقط قل لي ما الذي علي فعله |
| söyle bana, Jerome sınıfımdan ne alamıyorsun? | Open Subtitles | لذا قل لي جيروم ما الذي لم تحصل من خارج فصلي ؟ |
| Söylesene benden o kadar hoşlandığına göre benim için ne yapacaksın? | Open Subtitles | قل لي بما أنني أعجبك إلى هذه الدرجة ماذا ستفعل لأجلي؟ |
| Söylesene, evlendikten sonra, beni haftada iki kez alışverişe götürecek misin? | Open Subtitles | قل لي, هل ستأخذني للتسوق مرتين في الآسبوع بعد أن نتزوج؟ |
| Söylesene dostum, Pulitzer ödülü aldığını biliyorum, ama bütün şu evrim zırvalıklarına artık inanmıyorsun değil mi? | Open Subtitles | قل لي شيئا، فتى جيم فقط بيني وبينك أنا أعلم أنك نلت واحدة من جوائز بوليتزر لكنك لا تصدق حقا |
| Eee, anlat bana, Michael, bundan sonra planımız nedir? | Open Subtitles | إذن قل لي يا مايكل, ماذا بالضبط سنثبت هنا؟ |
| Söyle bakalım Bay Başkan, aşamalı envanter planı nedir ha? | Open Subtitles | قل لي شيئا ، يا سيد نائب الرئيس ما هي خطة الجرد في التخرج ؟ |
| Aynı anda çok şey söyleme. Sadece nerede olduğunu söyle. | Open Subtitles | لا تتفوه بالكثير من الكلمات قل لي أين أنت وحسب |
| Onun yerini biliyorsan bana söyle. | Open Subtitles | هل تعرف أين لوكاس؟ إذا كنت تعرف أين هو قل لي |
| Söylesenize efendim, yanılıyor muyum yoksa köpeğiniz biraz tuhaf mı? Haklı. | Open Subtitles | قل لي ياسيدي هل أنا مخطأه أم أن كلبك غريباً قليلاً؟ |
| Sayın beyim Iütfen söyleyin bana, Lucentio'nun evi bu mudur? | Open Subtitles | قل لي ، يا سيدي النوع ، هذا هو بيت واحد ليسنشيو؟ |
| Bırak beni. - Hayır! Konuş benimle. | Open Subtitles | ـ لست خائف ، أتركيني ـ لا ، قل لي |