| Çünkü sen doğru olanı yaptın. Çocuğu tedavi etmek için aileyi ikna ettin. | Open Subtitles | لأنك قمت بالصواب أقنعت الأبوين أن يعالجا الفتي |
| Avatar'ın bizonunu serbest bırakmakla doğru olanı yaptın. | Open Subtitles | لقد قمت بالصواب ، بتركك لثور الآفاتار |
| Şu an bunu hissetmesende, doğru olanı yaptın. | Open Subtitles | -على الإطلاق لا تحسّ به الآن، لكنك قمت بالصواب |
| Sen Thomas için ve Sam için doğru olanı yaptın. | Open Subtitles | انت قمت بالصواب "من اجل "سام "ومن اجل "توماس |
| Özür falan dilemiyorum, ben Doğru olanı yaptım, tamam mı? | Open Subtitles | كلا، لن أعتذر قمت بالصواب ،لعلّ (سيرينا) لا تفهم ذلك |
| Ne olursa olsun, bence sen doğru olanı yaptın Richard. | Open Subtitles | ان كان هذا يريحك يا (رتشارد اعتقد انك قمت بالصواب |
| -Herkes enselenir, ama sen doğru olanı yaptın. | Open Subtitles | - الجميع يتعرض لذلك، لكنك قمت بالصواب |
| Ama sanırım hazırız. Lindsey, doğru olanı yaptın. | Open Subtitles | لكننا مستعدين لقد قمت بالصواب . |
| Zor olduğunu biliyorum ama doğru olanı yaptın. | Open Subtitles | أعلم أنه صعب! لكنك قمت بالصواب! |
| doğru olanı yaptın, yeğenim. | Open Subtitles | لقد قمت بالصواب يا ابن أخي |
| doğru olanı yaptın. | Open Subtitles | لقد قمت بالصواب |
| doğru olanı yaptın. | Open Subtitles | لقد قمت بالصواب |
| doğru olanı yaptın. | Open Subtitles | لقد قمت بالصواب |
| doğru olanı yaptın, Flanagan. Braves benim fikrimi takmıyor. | Open Subtitles | لقد قمت بالصواب يا (فلانغان)، أعتقد بأن (الشجعان) لا يأبهون لما أقول. |
| doğru olanı yaptın. | Open Subtitles | لقد قمت بالصواب. |
| Ama sonunda doğru olanı yaptın. | Open Subtitles | لكن في النهاية قمت بالصواب |
| Sen doğru olanı yaptın Callie. | Open Subtitles | حسناً, لقد قمت بالصواب يا (كالي). |
| doğru olanı yaptın, Adelle. | Open Subtitles | قمت بالصواب يا (اديل) |
| - Doğru olanı yaptım. | Open Subtitles | -لقد قمت بالصواب |