Bunu benim arkamdan ayarladın ve çok geç olana kadar bana söylemedin. | Open Subtitles | لقد قمت بترتيب ذلك الشيء من وراء ظهري ولم تخبرني عنه حتى اعتقدت بأنه فات الآوان |
Bunların hepsini ayarladın mı? | Open Subtitles | هل قمت بترتيب كل هذا ؟ |
Bunları nasıl ayarladın. | Open Subtitles | كيف قمت بترتيب هذا ؟ |
Rüşveti o zaman mı ayarladınız? Neyi... | Open Subtitles | إذا هل ذلك عندما قمت بترتيب العمولات ؟ |
Sonra da Tom Miller ile bu garip görüşmeleri ayarladınız çünkü suç babasının üstüne kaldı diye suçlu hissediyordunuz. | Open Subtitles | وبعد ذلك قمت بترتيب تلك اللقاءات الغريبة مع (توم ميلر) لأنّك قد شعرت بالذنب لتحمّل والده ما قترفت يداك |
Aşağıda ne arıyordun? Sevgilim, benimle çok gurur duyacaksın. Her şeyi ayarladım. | Open Subtitles | عزيزي، سوف تكون فخورا جدا بي لقد قمت بترتيب كل شيء |
Nasıl ayarladınız yahu? | Open Subtitles | كيف قمت بترتيب ذلك ؟ |
Bana ödediğin maaşın hakkını vererek bu cumartesi ulusal kanalda bir röportaj ayarladım. | Open Subtitles | في محاولة لاستحقاق المال الذي تدفعه لي قمت بترتيب لقاء لك بالتلفزيون المحلي يوم السبت المقبل |
- Geçen sefer kaçırdığın okul görüşmesi. - Tekrar ayarladım. | Open Subtitles | قمت بترتيب موعد اخر لك للمقابله التى فوتها مسبقاَ لدخول كليه الحقوق |
Bu yüzden yaptığım şey senin için bir şartlı tahliye duruşması ayarladım. | Open Subtitles | لذا الذي فعلته, أني قمت بترتيب جلسة أفراج مشروط لك. |