| Bundan dolayı, çok farklı türlerde görsel olmayan kullanıcı arayüzü teknolojisi geliştirdik. | TED | لذلك ، قمنا بتطوير أنواع مختلفة من واجهة مستخدم تقنية غير بصرية. |
| Dolaysıyla, bu projede sistem içerisinde hareket eden bazı atılmış eşyalara takabileceğimiz küçük etiketler geliştirdik. | TED | لذا في هذا المشروع ، قمنا بتطوير أجهزة تتبع صغيرة لتتبع القمامة أثناء تحركها في النظام. |
| Gerçek araba yarışçılarının yeteneklerine muazzam bir takdir geliştirdik. | TED | قمنا بتطوير تقدير هائل لقدرات سائقي السيارات السباق الرياضية. |
| Gerçek şu ki virüsü bulamadık ama virüs taşıma ihtimali olan bedenleri güvenli bir şekilde çıkarmak için yeni teknikler geliştirdik. | TED | الحقيقة هي أننا لم نجد الفيروس، لكننا قمنا بتطوير تقنيات جديدة لأخراج الجثث بأمان، والتي قد تحتوي على فيروسات. |
| Virüs taşıma ihtimali olan dokuları güvenli bir şekilde çıkarmak için yeni teknikler geliştirdik. | TED | قمنا بتطوير تقنيات جديدة لإزالة الأنسجة بأمان والتي قد تحتوي على فيروسات. |
| İşte yaptığımız şey de bu. Her biri matematiğin belirli bir kavramını açıklayan sayısız mobil uygulama geliştirdik. | TED | هذا ما نقوم به. أساسا، قمنا بتطوير العديد من تطبيقات الجوال، كل واحد منها يشرح مفهوم معين في الرياضيات. |
| Şimdi en harika olanı. Altı veya yedi yıl önce bir takım geliştirdik. O zamanlar Houston Teksas'taydı. | TED | الأمر الرائع بهذا الشأن، هو أنّه منذ ست أو سبع سنوات مضت، قمنا بتطوير فريق في هيوستن، تكساس. |
| Bu düşünceyle, kobayı bütün yönlerde destekleyebilecek tamamen yeni bir robotik sistem geliştirdik. | TED | مع إبقاء هذا في الذهن, قمنا بتطوير نظام رويوتي جديد كلياً ليقوم بدعم الفأر في أي اتجاه في الفضاء |
| Herhangi bir uçağa yüklenebilen bir önleyici bakım sistemi geliştirdik. | TED | قمنا بتطوير نظام الصيانة الوقائية والتي يمكن تركيبها على أي طائرة. |
| Hatta hangi marka kondom kullanıldığına işaret eden bir takım protokol de geliştirdik. | TED | في الواقع ، قمنا بتطوير بروتوكولات تمكننا حتى من اقتراح ماهي العلامة التجارية للواقي الذي تم استخدامه. |
| Bu yüzden eğitim için, sınıftaki her öğrencinin kendine has ihtiyaçlarının karşılanmasına olanak sağlayan küçük grupla eğitim üzerine odaklanmış olan bir ders verme modeli geliştirdik. | TED | لذلك، قمنا بتطوير نموذج للتدريس والذي يُركّز على تدريس المجموعات الصغيرة وهذا ما ممكّن كل التلامذة من الحصول على احتياجاتهم الفردية التي تنقصهم في الفصل الدراسي. |
| İkincisi, iletişim kurmamızı sağlayan ortak bir sinirsel protokol geliştirdik. | TED | وثانياً، قمنا بتطوير بروتوكول عصبي مشترك والذي أجاز لنا عملية التواصل. |
| Ve biz 1982'den beridir her yıl yeni birkaç tür uçak geliştirdik. | TED | و قمنا بتطوير أكثر من نموذج طائرة جديد كل سنة منذ عام 1982. |
| Biz de bunu yapması için bir yapay zekâ ya da AI platformu geliştirdik. | TED | لذلك قمنا بتطوير منصة ذكاء صناعي لتقوم لنا بذلك. |
| Bunu yapmak yerine, biz balıkları besleyebileceğiniz bazı balık çubukları geliştirdik. | TED | بدلا من القيام بذلك في الواقع، لقد قمنا بتطوير بعض عيدان الأسماك يمكنك إطعام الأسماك. |
| Sentetik bir kauçuk geliştirdik. Astoprene. | Open Subtitles | لقد قمنا بتطوير تركيبة مطاطية ً آستوبرين ً |
| Normal enerjiyi negatif enerjiye dönüştürecek bir teknoloji geliştirdik. | Open Subtitles | و لقد قمنا بتطوير التكنولوجيا . ليتم تحويلها من الطاقة العادية |
| Biyolojik yerçekimi-dalga itici gücü yaratmak için, genetik bir tedavi geliştirdik. | Open Subtitles | لقد قمنا بتطوير علاج لخلق موجات بيولوجيّة قليلة التنافر |
| Hava deliği için, yüksek enerjili hava jetleri geliştirdik. | Open Subtitles | قمنا بتطوير الطاقة العالية بفتحة التنفس النافخة |
| Onurlu ulusumuz adına nükleer silah geliştirdik. | Open Subtitles | .. لقد قمنا بتطوير سلاح نووي جديد من أجل أمتنا الأبيَّة |