| kahvemi bitirmedim. Gemideki tek iyi şey bu zaten. | Open Subtitles | لم انتة من شرب قهوتى بعد ؛ انها الشيئ الوحيد الجيد هنا |
| kahvemi aldığıma göre, artık radar izlemeye hazırım. | Open Subtitles | الآن بعد أن حصلت على قهوتى أنا مستعد لأن أشاهد الرادار |
| kahvemi içiyordum ve etrafa bir bakmak için çıktığımda, ...bana doğru yürüdüğünü gördüm. | Open Subtitles | لقد كنت أشرب قهوتى و ذاهبة لإنهاء عملى الليلى فى الردهة 7 جنوب عندما رأيته يمشى من جانبى |
| kahvem oldukça iyi. Seninki nasıl? | Open Subtitles | قهوتى جيدة جدًا، كيف هى خاصتك؟ |
| Onları da buluruz. kahvem de geldi. | Open Subtitles | سوف نحصل عليه هل هى قهوتى |
| Kahveme 4 şeker koymama izin versin, Ayrıca, beni şu tek kişilik hücreden çıkarsın... ve diğer mahkumların içine karışmama müsade etsin. | Open Subtitles | السماح لى بأربع قطع سكر فى قهوتى وإخراجى من الحبس الإنفرادى والعودة إلى السجن العام |
| Bak, genellikle kahvemi içmeden çağrılara gitmem, ama bunun senin için iyi olacağını düşünüyorum, evlat. | Open Subtitles | الان اترى , انا لا البى نداءات عادة قبل ان ااخذ قهوتى ولكنى اعتقد ان هذا سيكون جيد بالنسبة لك يابنى |
| Çoğu zamanlar daha kahvemi bitirmeden önce programım dolar. | Open Subtitles | أغلب أيامى , جدولى يكون كالجحيم قبل أن انهى قهوتى |
| kahvemi içtikten sonra kontrol için geri geleceğim. | Open Subtitles | لانى سأعود لاتفحصها بعد ان اتناول قهوتى |
| Çok iyi! Benim kahvemi reddetmekle iyi etmişsiniz. | Open Subtitles | لذيذة لحسن الحظ لم تريدى قهوتى |
| Biraz acele et, daha kahvemi içeceğim. Otur. Yavaşça. | Open Subtitles | أسرع, فتلك إستراحة قهوتى حسناً, إجلس |
| - Bir bakalım. - kahvemi bitirmedim. | Open Subtitles | دعنا نتفحص هذا انا لم انتهى من قهوتى |
| Hayır, sabah kahvemi içiyordum. Bana katılsana. | Open Subtitles | لا , انا فقط اشرب قهوتى انضمى الىّ |
| Onunla kahvemi bile karıştırabilirdim. | Open Subtitles | كان يمكننى أن أمزج قهوتى بأستخدامه. #تقصد أنه نحيف للغايه وشبهته بالملعقه# |
| Onunla kahvemi bile karıştırabilirdim. | Open Subtitles | كان يمكننى أن أمزج قهوتى بأستخدامه. #تقصد أنه نحيف للغايه وشبهته بالملعقه# |
| kahvem bekleyebilir. | Open Subtitles | قهوتى تستطيع الانتظار |
| kahvem nerede? | Open Subtitles | انتظر , اين قهوتى ؟ |
| Sanırım kahvem bitti. | Open Subtitles | أعتقد بأننى أنهيت قهوتى الأن |
| Her sabah kahvem geç geliyor. | Open Subtitles | كل صباح قهوتى تأتى متأخرة |
| - kahvem geliyor mu? | Open Subtitles | - هل قهوتى جاهزه ؟ |
| Kahveme karıştığın an seni vurmalıydım. | Open Subtitles | كان لابد من قتلك عندما قاطعت قهوتى. دعنا لا ننظر للفرص الضائعة. |
| Kahveme bir şey kattınız. | Open Subtitles | لقد وضعت شيئا فى قهوتى |