| Havaalanından hiçbir uçak kalkmıyor, hiçbir tekne balık tutmaya çıkmıyor, turistler nazikçe sahilden otel odalarına eşlik ediliyor. | TED | بحيث لا طائرات تقلع من المطار، ولا قوارب تخرج للصيد، ويغادر السياح الشاطئ إلى غرفهم في الفنادق. |
| Rocky Aoki'ye ait uyusturucudan gelen bir parayi açik deniz tekne yarisinda aklamasi ile alakali bir olay. | Open Subtitles | شيء يتعلق بغسيل الأموال من خلال قوارب سباق لشخص اسمه روكي أيوكي |
| Dört kayıp bot ve üç açıklanamayan boğulma olayı. Burası. | Open Subtitles | أربعة قوارب مفقودة، ثلاثة لا يعرف سبب غرقها، لا بد أنه هو |
| Yıllardır öyleydi. Bu yüzden başka tur teknesi yok. | Open Subtitles | وهو كذلك منذ سنوات ولهذا لا توجد قوارب رحلات أخرى |
| Faysal'a söyle, gemi bulsun ve Arap ordusunu hemen Akabe'ye getirsin. | Open Subtitles | واخبر فيصل ان يبحث عن قوارب اية قوارب ويحضر الجيش العربى هنا الى العقبة،بسرعة |
| Kurtarma botu yok. Ne yapacağını bilemeyecek. | Open Subtitles | لا يوجد أي قوارب انقاذ لن يعرف ماذا سيفعل |
| Denize çıkmaya elverişsiz ve aşırı kalabalık botlar ile, Avrupa'daki güvenli ortama kavuşabilme adına hayatlarını tehlikeye atıyorlar. | TED | أو يفرون على قوارب مكتظة وغير صالحة للإبحار، يجازفون بحياتهم بهذا الشكل فقط ليصلوا بسلام إلى أوروبا. |
| Onu 10 tekne ile yakalayamazsın ve sen bir tekne gönderelim diyorsun. | Open Subtitles | لم تستطيع النيل منه بعشرة قوارب وتريد ارسال قارب واحد |
| Rocky Aoki'ye ait uyusturucudan gelen bir parayi acik deniz tekne yarisinda aklamasi ile alakali bir olay. | Open Subtitles | شيء يتعلق بغسيل الأموال من خلال قوارب سباق لشخص اسمه روكي أيوكي |
| Birbirine bu kadar yakın seyreden 2 tekne, radarda tek görünecektir. | Open Subtitles | قوارب سريعة تسير على الشاطئ و على الرادار بدا و كأنهما واحد و ليس اثنين |
| Onları getirmek üzere tekne göndermek için izin istiyorum. | Open Subtitles | إنني أطلبُ الإذن لإرسال قوارب نجاة لإنقاذهم. |
| Isabella su an 17 yasinda, ...ama bir tekne tamircisinin kizi olarak gelecegini nasil kurtarabilir ki? | Open Subtitles | إيزابيلا، بلغت السابعة عشر لكن أي فُرص في الحياة تنتظر ابنة صانع قوارب ؟ |
| Pek çoğu sahte sigorta talebi. Altı çalınmış tekne, altı tekne sahibi. | Open Subtitles | وقبل الانهيار الاقتصادي الأخير، الكثير من الكاذبين طالبوا بالتأمين على ست قوارب لست ملاك |
| Ama rehine yüklü bir bot da yardımcı olmaz. | Open Subtitles | لكن قوارب محملة بالمحتالين.. لا تساعد ايضا. |
| Aylardır, iki aydır, bataklığa sorunsuzca bot gönderdim. | Open Subtitles | كانت لدي قوارب تدخل ذلك المستنقع منذ أشهر منذ شهرين ودون أي قلق |
| Orada birçok insanın teknesi ve hafta sonu evi var. | Open Subtitles | الكثير من الناس عندهم قوارب هناك و منازل للعطلات |
| Aynen böyle oluyor. 10 yılda gemi sayısı yarıya indi. | Open Subtitles | .هذا هو واقع الحال قلّت أعداد قوارب الصيد إلى النصف خلال 10 سنوات |
| Kurtarma botu yok. Ne yapacağını bilemeyecek. | Open Subtitles | لا يوجد أي قوارب انقاذ لن يعرف ماذا سيفعل |
| botlar ve gemiler ve duman, kar ve kan vardı ve annen bir atın üzerinde gelir. | Open Subtitles | كان هناك قوارب و سفن , و دخان و ثلج و دماء و جاءت والدتكِ على ظهر حصان |
| Tanklar, devriye botları, uçaksavarlar. | Open Subtitles | دبابات , قوارب طوربيد , مدافع مضاده للطائرات |
| İçeri su sızmadan cankurtaran botlarını hazırlamamız lazım. | Open Subtitles | لقد دخلت المياه ألا يجدر أن نطلق قوارب النجاة؟ |
| Son gemiler kalkmak üzere. Almanların buraya gelmesi an meselesi. | Open Subtitles | آخر قوارب سترحل الألمان سيكونوا هنا فى أى لحظه |
| Birçok kayık görürler böylece şüphelenmezler. | Open Subtitles | إنهم متعودون على قوارب الصيد فلن يشكوا بالأمر |
| Söylediğiniz sandal sayısıyla sandalın alabileceği insan sayısını çarptım. Beni bağışlayın ama, gemideki herkes için yeterli cankurtaran sandalı yok gibi. | Open Subtitles | سامحني، لكن لا يبدو أنّ ثمّة ما يكفي من قوارب نجاة على السفينة. |
| Sahil Güvenlik bütün gemileri limana çağırdı. Yarına kadar beklemeniz gerek. Tamam mı? | Open Subtitles | جميع قوارب خر السواحل غير متوفرة مهما كان الأمر عليكم الإنتظار حتى الغد |
| 6 haftadır burada yaşıyorum ama feribot olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | أعيش هنا منذ ستة أسابيع و لم أكن أعرف أن هناك قوارب |
| kayıklar karadan daha da adam getiriyor gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو أن قوارب السامبان تقوم بإحضار المزيد من الرجال من الشاطئ |
| Bölgedeki bir çok tekneden telsiz konuşmaları alıyoruz. | Open Subtitles | لقد إلتقطنا ثرثرة إذاعية من أكثر من عشر قوارب في المنطقة |