| Ama onlarla yaşamak zorunda kalan Ana Gezegen Komutanlığı değil, biziz. | Open Subtitles | قياده عالمنا ليس عليهم أن يعيشوا معهم ولكن نحن يجب علينا |
| Ana Gezegen Komutanlığı, Lucian İttifakı'nın Dünya'ya bir saldırı planladığı konusunda kesin kanıta ulaştı ve bu esirlerde o saldırıyı önlemeye yarayacak bilgiler olması oldukça mümkün. | Open Subtitles | قياده عالمنا استلمت تاكيد ان حلف لوشيان يخطط للهجوم على الأرض وإنه محتمل |
| Anadünya Komutanlığı'nın onların sağladığı bilgilere ihtiyacı var... | Open Subtitles | قياده الأرض تحتاج المعلومات التى يزودونا بها |
| Ben asker kaçağı değilim. Bölüğüm beni terketti, iki gündür komuta etmiyorum ve yemek yemiyorum. | Open Subtitles | سريتى قد انهزمت , انا بلا قياده , وبقالى يومين لم اكل |
| Sarhoş sürücü davası olarak, bu basit ama olanaksız. | Open Subtitles | بصفتها قضية قياده فى حالة سكر فهذا عادى لكن مستحيل |
| Gitmeden önce test sürüşü yapabileceğimizden şüpheliyim. | Open Subtitles | .. أشك أننا سنكون قادرين على أن نجري إختبار قياده قبل |
| Bay Cohill, süvari birliğinin komutasını iki gün sonra teslim edeceğim... 9 yıl tecrübeli bir subayın, henüz kahraman bir askerin ölümünün acısı tazeyken liderliğin anlamını kavramayıp | Open Subtitles | "سيد "كوهيل ... انه امر صعب بالفعل ان أعلم ضابطآ لديه ... خبره 9 سنوات الضابط الذى سأقلده قياده السريه خلال يومين |
| Oğlunuz, dikkatsiz araç kullanmak ve kasten mala zarar vermekle suçlanıyor. | Open Subtitles | لدى ابنك مخالفتان قياده متهوره، وتدمير ممتلكات |
| Kendisi Yıldız Geçidi Komutanlığı'nın yeni araştırma şefi. | Open Subtitles | القائد الجديد لكل الأبحاث فى قياده بوابه النجوم |
| Yıldız Geçidi Komutanlığı'ndakiler senin için harika çocuk diyorlar. | Open Subtitles | القوم فى قياده بوابه النجوم يطلقون عليك الفتى الإعجوبه |
| Anadünya Komutanlığı'ndan arkadaşlar eğer telefon edersem düzgün bir ev ortamında yetiştirilmesi için devreye gireceklerini söylediler. | Open Subtitles | القوم من قياده الوطن أخبرونى لو أنى سأقوم بالإتصال سوف يتدخلون |
| Yıldız geçidi Komutanlığı, ....konukçu bir bedene bilinç aktarımı yapabilen.. | Open Subtitles | قياده بوابه النجوم تعرف جنس فضائى بمقدرتهم تحميل الوعى |
| Ortak Özel Harekat Komutanlığı'nda görevli adamlarınızdan biri olan Yüzbaşı Chad McBride dün gece burada ortaya çıktı. | Open Subtitles | احدى العاملين فى قياده العمليات المشتركه لديكم الملازم تشاد ماكبرايد ظهر هنا الليله الماضيه |
| Özel Operasyon Komutanlığı Merkezi ile görüşüyordum. | Open Subtitles | كنت على الهاتف مع قياده العمليات الخاصه المشتركه |
| Kayıpların sürmesi üzerine, İngiliz savaş kabinesi yeni bir Western Approaches Komutanlığı teşkil edip, konvoy savunmasını yeniden düzenledi. | Open Subtitles | ...خوفاً من أستمرار الخسائر قام مجلس الحرب البريطانى بتأسيس.. ...قياده جديده لشئون الجبهه الغربيه |
| Johnson, iyi giriş, iyi komuta. Starling, tehlike bölgen neresi? | Open Subtitles | جونسون , دخول جيد , قياده جيده ستارلينج , اين منطقه الخطر لديك؟ |
| Bu yeni kümenin kendi komuta gemisi olacak, değil mi? | Open Subtitles | هذه المجموعه الجديده سيكون لديها سفينه قياده خاصه بها أليس كذلك ؟ |
| Şimdi, buradaki ilk dronlar ikinci dalgayı yoksayıyor çünkü onlara hangi tarafta olduklarını söyleyen bir komuta gemileri yok. | Open Subtitles | الأن الطائرات التى كانت هنا أولاً يتجاهلون الموجه الثانيه لأنه ليس لديهم سفينه قياده |
| Geçerli bir sürücü belgesine ihtiyacın var, sende olmayan bir şey. | Open Subtitles | بالطبع تحتاج لرخصه قياده وأنا متأكد أنكَ لا تملكها |
| Bayan Maretto, ben acemi sürücü bile değilken arabasını kullanmama izin verirdi. | Open Subtitles | السّيدة ماريتو كَانَ تتْركُني اقود سيارتِها... بالرغم من أنَّه لم يكن لدى رخصةُ قياده |
| O bebeklerden biriyle deneme sürüşü yapmıştım. | Open Subtitles | نعم، أختبرت قياده أحد أولئك السيارات |
| Test sürüşü harika olurdu. | Open Subtitles | تجربة قياده ستكون رائعه |
| Yarın Ravenna'ya gideceğim ve Üçüncü Lejyon'un komutasını alacağım. | Open Subtitles | بدأ من الغد ساذهب إلى (رافينا) وسأتولى قياده الفيلق الثالث |
| Oğlunuz, dikkatsiz araç kullanmak ve kasten mala zarar vermekle suçlanıyor. | Open Subtitles | لدى ابنك مخالفتان قياده متهوره، وتدمير ممتلكات |