Yapıyorlarsa da ancak ekonomik alanda istiyor ve kendi değerlerinin, standartlarının ve para biriminin Amerikanınkiler ile rekabette olmasını istiyor. | TED | لكن على الصعيد الاقتصادي فقط، ويريدون فرض قيمهم ومعاييرهم وعملتهم، في منافسة مع نظرائهم الأمريكيين. |
Bu kişilerin yarısından, önümüzdeki 10 yıl içerisinde değerlerinin ne kadarının değişeceğini öngörmelerini diğer yarısına ise geçtiğimiz 10 yıl içerisinde değerlerinin ne kadarının değiştiğini söylemelerini istedik. | TED | طلبنا من نصف هؤلاء الناس أن يتنبؤوا لنا بمقدار ما يمكن أن يتغير من قيمهم خلال العشر سنوات القادمة، وطلبنا من النصف الآخرأن يقول لنا، بمقدار تغير قيمهم الفعلي خلال العشر سنوات الأخيرة، |
Örneğin, araştırmacılar, farklı siyasi görüşü olan insanlara değerlerini sıralamalarını belirttikleri çalışmalar yürüttüler. | TED | مثلًا، أجرى الباحثون عدداً من الدراسات حيث طلبوا من مشاركين من خلفيات سياسية مختلفة أن يرتبوا قيمهم. |
değerlerini arttırmak için delice varsayımda bulunuyorlar. | Open Subtitles | إنّهم يقومون بافتراضات مجنونة لتضخيم قيمهم |
Bu herhangi bir savaşı yaşamış ümitlerini, hayallerini, başarılarını, ailelerini, inançlarını, değerlerini bilmediğimiz isimsiz insanların hikayesi değil, | TED | هذه ليست بقصة شخص مجهول مر بحربٍ ما ، لا نعرف شيئاً عن آمالهم أو أحلامهم إنجازاتهم ، عائلتهم ، معتقداتهم ، قيمهم . |
Bu tür, ayrıca zamanın birçok İngiliz eserinde bulunan ve çocukların adanın yerlilerine sözde daha üstün İngiliz değerlerini öğrettiği problematik sömürgeci yaklaşımı da destekliyordu. | TED | أيّد هذا السياق أيضًا السرد الاستعماري الإشكالي الموجود في كثير من الأعمال البريطانية في ذلك الوقت، والذي يقوم فيه الصبية بتعليم السكانَ الأصليين للجزيرة قيمهم البريطانية المتفوقة المزعومة. |
Hep kendi değerlerini senin üstünde göstermeye çalışıyorlar. | Open Subtitles | دائماً يحاولون تنفيذ قيمهم الخاصة عليك |