| Barmen bize iki "stinger" daha. Bu seferki yeşil naneli olsun. | Open Subtitles | بارمان, هذه المرة, احضر لنا كأسين سترينرز وضع فيهما نعناع أخضر. |
| Yani bir iki kadeh içtiyseniz, bu akşam düşünmeniz gereken birşey. | TED | وهو شيء يجب ان تفكروا فيه الليلة ان شربتم كأسين |
| - İki biranız da hazır. - Teşekkürler bayım. | Open Subtitles | ـ تفضلي، كأسين من البيرة ـ شكرًا لك، سيّدي |
| Ona çok değer veriyorum ve 2.5 kadeh kırmızı şarap içtim. | Open Subtitles | أنا أهتم به كثيرًا وقد شربت كأسين ونصف من النبيذ الأحمر |
| Yarın sabah Anne bizi uyandırmaya gelecek... ve bize iki bardak süt ve kurabiye getirecek. | Open Subtitles | أعلم أنه في الغد ماما ستأتي لتوقظنا و تحضر لنا كأسين لطيفين من الحليب والكوكيز |
| Bayan Moore, Bayan Quested, içki almaz mıydınız? | Open Subtitles | سيّده مور , آنسه كويستد تفضلا لإحتساء الشراب تفضلا على كأسين من الشراب |
| Çok şükür şerif kasabaya vardı. Duble koy. | Open Subtitles | شكراً للرب، لقد جاء المأمور، أعطنا كأسين آخرين |
| Önceki gün, morfin iğnesinden sonra içtiğin iki bira bile seni sarhoş yapmadı. | Open Subtitles | ،باليوم الآخر شربتَ كأسين من البيرة بعد الحقنة المهدّئة وكنتَ بعدها بخير |
| Otele gidip yıkandıktan sonra iki bira yuvarlarız. | Open Subtitles | نذهب الي الفندق, نغتسل نتناول كأسين من البيره |
| Ne zaman iki kadehten fazla içsen hep bana karşı çıkıyorsun. | Open Subtitles | كل مرة تتناول فيها أكثر من كأسين تتحداني |
| Ne zaman iki kadehten fazla içsen hep bana karşı çıkıyorsun. | Open Subtitles | كل مرة تتناول فيها أكثر من كأسين تتحداني |
| Barmen, iki elma rakısı verir misin? | Open Subtitles | ايها الساقي هل يمكنني الحصول على كأسين خمر تفاح |
| Arada sırada, akşam yemeğimle birlikte... ikinci kadeh şarap içmişliğim olmuştur. | Open Subtitles | كنت معروفاً بتناولي كأسين من النبيذ أثناء عشائي بين الفينة والاخرى |
| Onunla konuş ona bir-iki kadeh içki ısmarla! | Open Subtitles | حسناً ، تكلم معها وادعها على كأسين من الشراب |
| - İki bardak içtim. - Hadi. | Open Subtitles | لا أدري ان كان يجدر بي ذلك لقد شربت كأسين قبل هذا |
| Bebeğim bize iki bardak kırmızı şarap getirmeye ne dersin? | Open Subtitles | عزيزتي، أتَعتقدينُ بأنّكِ تستطيعين بأن تَذْهبِ لتحضري كأسين من النبيذ الأحمر؟ |
| İki bardak muzlu süt alabilir miyiz? | Open Subtitles | أيمكنني الحصول على كأسين من الحليب مع الموز؟ |
| Bir Duble Grey Goose alayım lütfen. Buzlu olsun. | Open Subtitles | سوف اطلب كأسين من الاوزة الفضية على الصخور |
| Aynı anda, hemen yakındaki bir restoranın terasında rüzgar masa örtüsünün üzerindeki bardakları dans ettiriyordu. | Open Subtitles | في تلك اللحظة و على شرفة مطعم في مكان قريب جعلت الريح بطريقة ساحرة كأسين يرقصان بدون ان يلاحظهما احد على مفرش المائدة |