Bileğim kırıldığı için 52 görevden alındım ve Tanrım belki de bu sayede hayatım kurtuldu | Open Subtitles | عندما تعافى كاحلي تطوعت لمهام أخرى بقيت حتى النهاية لم أكن مضطراًللقيام بـ 52 مهمة ياإلهي كنت أمون مئات المرات |
Bu yatağı ben alacağım, çünkü en büyük benim ve ayak Bileğim çatlak. | Open Subtitles | سوف اخذ هذا السرير, لانني الاكبر لان كاحلي انكسر |
Nasıl bilmiyorum ama artık Bileğim ağrımıyor. | Open Subtitles | . . غير متأكد من الكيفيه لكنها اوقفت كاحلي عن إيلامي |
Bir de bileğimi burkup duruyorum, ...ama sebebi benim koşma stilim. | Open Subtitles | و انا اوصل التواء كاحلي لكن انها فقط بسبب كيفية ركضي |
Son defasında bileğimi burktum. | Open Subtitles | سيتوجب علي أن أكون حريصاً، هذا كل شيء التوى كاحلي بالمرة الأخيرة |
Bu şey bileğimde takılı dururken bu kamera sayesinde gözüm üzerinizde olacak. | Open Subtitles | هذه الكاميرا تساعدني في مراقبتكم أيها الأغبياء بينما هذا الشيء يعيق كاحلي |
Ayak bileğime kelebek şeklinde bir dövme yaptırmak istiyorum. | Open Subtitles | لقد كُنتُ أفكّر بأن يكون لديّ وشمٌ على شكل فراشة, تقريباً بهذا الحجم على كاحلي كلا. |
Oğlum benim Bileğim burkuldu sen çimentoya gömülmüşsün. | Open Subtitles | أنا ملتوية كاحلي , يارجل أصبحتَ مدفوناً فيالإسمنتِ. |
Ryan, benimle dalga geçme. Strese girdiğimde, Bileğim acıtıyor. | Open Subtitles | لا تضايقني , عندما أكون مضغوطة , كاحلي يؤلمني |
Sahtekârlık yapmıyorum. Hastayım. - Ayak Bileğim şişti. | Open Subtitles | انها ليست خدعة انا مريض الآن كاحلي متورمان |
- Bugün, seni yolun kenarında gördüm, ve sonra o adam motorunu sürdü, ve ayak Bileğim. | Open Subtitles | انه فقط اليوم رأيتك علي الطريق ثم ظهر الرجل الذي يقود الدراجه و كاحلي |
Diyet yapmaktan, vücudumun su toplamasından ve Bileğim burkulacak diye endişelenmekten bıktım. | Open Subtitles | لقد ضقت ذراعاً بتجويع نفسي والأصابة ببثرات طوال الوقت وكوني قلق بأستمرار بأنني سألوي كاحلي أو أي من هذا الهراء |
Bileğim kırıldı, çift kırık var. Ve ertesi gün bana tüm zamanını yardım ederek geçirdi | Open Subtitles | انكسر كاحلي كسرًا مركبًا مضاعفًا، وقررت مساعدتي على الاستشفاء |
Sendeleyip bileğimi burkuyorum ve ışığı üstüme çeviriyorlar. | Open Subtitles | فأتعثّر وينحني كاحلي فيلقون ذلك الضوء عليك |
- Hawaii'ye taşınmam konusunda tartıştık ve sanki kemik çorbasıymış gibi bileğimi kaptı. | Open Subtitles | تشاجرنا بخصوص انتقالي إلى هاواي وانقضّ على كاحلي وكأنه قطعة عظام. |
bileğimi burkdum. Siz bensiz gidin. | Open Subtitles | لقد لويت كاحلي أكملوا طريقكم يا رفاق بدوني |
Lütfen, Tanrım, en kısa zamanda bileğimi burkayım. | Open Subtitles | أرجوك يا إلهي دعني ألوي كاحلي بأقرب وقت ممكن |
Hayır, dün basket oyarken falan bileğimi burktum. | Open Subtitles | كلا, أذيت كاحلي بالأمس من لعب كرة السلة أو شيء ما |
Mesele oraya gelecek olursa diye, sol bileğimde fazladan bir silah var. | Open Subtitles | وضعت سلاح احتياطي في كاحلي الايسر يمكن ان تصل الامور لهذا الحد |
Aptalca şeyler yaptığım zaman da, sol bileğime doğru tekerleği ittiren gezginlerin çevresini sardığı külüstür bir arabanın altında kalmış buluyorum kendimi. | Open Subtitles | ولمّا أرتكب الحماقات، ينتهي بي المطاف محتميًّا تحت سيّارة صدئة محاط بالسائرون الذين ضغطوا الإطار الخلفيّ على كاحلي. |
Beni boş ver. bileklerim şişmeye devam etsin. | Open Subtitles | لا تبالي بي، أنا ألقي بوزني كله على كاحلي |
Bir erkeğim olmayınca ayak bileklerimi birkaç çift Jimmy Chew alarak sıkılmaktan kurtarmaya karar verdim. | Open Subtitles | ومع عدم وجود رجل في الأفق، قررت لانقاذ كاحلي من حياة الملل من خلال شراء عدد كبير جدا من أزواج من الأحذية تشو جيمي. |
Çünkü o, bu bileği kırarak kariyerimin üç yılına mal olan tek kişi. | Open Subtitles | لأنه هو من كسر كاحلي وأعاق مهنتي ثلاث سنوات |
bileğimdeki örümcek ısırığı yüzünden kafayı yememeye çalışıyorum diyebiliriz. | Open Subtitles | حالياً أحاول ألا أشعر بالخوف من ذلك العنكبوت الشرس على كاحلي |