|  Carmel'a geldiğimizde benimle evlenmek istedi.  | Open Subtitles |   مع الوقت أثناء ذهابنا إلى كارمل أراد أن يتزوجني  | 
|  Bu Carmel dağı kilisesi. Çanının sesi mahalleyi doldurur.  | Open Subtitles |   صوت اجراس مونت كارمل تملا الافاق في الحي  | 
|  Carmel'in parmaklarında, lateks eldivenlerindeki pudradan vardı.  | Open Subtitles |   كارمل كَانَ عِنْدَها مسحوقُ مِنْ قفازاتِ مطّاط على أصابعِها.  | 
|  Sanýrým akşam yemeği için Carmel için helikopter iptal edeceğiz.  | Open Subtitles |   إذن أظن أننى سألغى الهليكوبتر لمطعم كارمل للعشاء  | 
|  Carmel gezisi bu hafta sonu yapılacak.  | Open Subtitles |   لقد نظم القسم رحلة الى كارمل على نهاية الأسبوع  | 
|  1 7 7 1 'de Carmel Kilisesi'nin inşasına yerliler de katıldı.  | Open Subtitles |   سيساعد على الأمر امريكى اصلى مبنى كارمل بنى فى عام 1771  | 
|  Carmel Lisesi beni de korkutmadı mı sanıyorsun?  | Open Subtitles |   هل تعتقد أن ثانوية كارمل لم تضع الخوف في نفسي  | 
|  Carmel konser salonunun arkasındaki çöpleri karıştırdım ve ve 18 boş kutu Noel ışığı buldum.  | Open Subtitles |   على أي حال لقد قمت بتفتيش سلة المهملات خلف صالة كارمل , ولقد وجدت ثمانية عشر علبة فارغة من أضواء الكريسماس  | 
|  Avukat Carmel Ben Tovin, bir dahaki sefere takke takın.  | Open Subtitles |   المحامي كارمل توفيم في الجلسة القادمة ارتدي القلنسوة  | 
|  Kapulsky Kafe'de görüştüğüm kişi avukatım Carmel Ben Tovim'dir.  | Open Subtitles |   في مقهى كبولسكي التقيتُ بمحاميَّ كارمل توفيم  | 
|  Bu şartlar altında Viviane'ın vekili olarak devam edemeyeceği için Carmel Ben Tovim'in yetkisinin elinden alınmasını talep ediyorum.  | Open Subtitles |   أسألك أن تنحي كارمل توفيم بما أنه تبعاً لهذه المعطيات لا يمكن أن يكون محاميها  | 
|  Bu yüzden Carmel Lisesi'ndeki boş pozisyon için sana bir görüşme ayarladım.  | Open Subtitles |   والذي لذلك السبب جلبت لك مقابلة لأخذ نادي الغناء بثانوية كارمل.  | 
|  Kahrolası,Ben William'a Carmel High'ta işe girmesini söyledim  | Open Subtitles |   لقد وجدت حتى وظيفة لويليام في ثانوية كارمل  | 
|  Bizi Carmel'e Vocal Adrenaline'i izlemeye götürmüştün ve muhtemelen takımının şimdi olacağı kadar iyilerdi.  | Open Subtitles |   عندما أخذتنا إلى كارمل لنرى الفوكال أدرنالين؟ وقد كانوا جيدين بقدر ما قد يكونوا طلابك الآن؟  | 
|  Carmel'de öğretmen olduğunu biliyorum ama evin burası.  | Open Subtitles |   . أعلم بأنك مُدرس في كارمل الآن لكن هذا منزلك  | 
|  Carmel buradan altı sokak ileride öldürülmüştü.  | Open Subtitles |   كارمل قُتِلتْ ستّ كُتَلِ مِنْ هنا.  | 
|  Carmel başından sert bir darbe almış çöp torbasıyla boğulmuş ve bir seks pozisyonunda bırakılmıştı.  | Open Subtitles |   إستلمَ كارمل الصدمة الصريحة إلى الرئيسِ. هي خُنِقتْ مَع a حقيبة وتَركَ في a موقع مُجَنَّس.  | 
|  Carmel, bölgesel yarışmada yenmemiz gereken takım olacak.  | Open Subtitles |   الآن ، "كارمل" سيكون الفريق الذي ينهزم في البطولة الوطنية  | 
|  Carmel çocukları çok iyi olduğu için mi gidiyorsunuz?  | Open Subtitles |   "هل هذا بسبب أن طلاب "كارمل كانوا جيدين جداً ؟  | 
|  Amma hoşmuş. Carmel Lisesi geleneği bu.  | Open Subtitles |   ذلك غريب إنه تقليد لدى ثانوية كارمل  |