| Diyor ki, bir gün savaş bittiğinde dünyamız bir cennet olacakmış. | Open Subtitles | انها تقول أنه في يوم ما ستنتهي الحرب عالمنا سيصبح كالجنة |
| İsveç buraya kıyasla tam bir cennet. Orada hakikaten rahatlarsın. | Open Subtitles | السويد كالجنة مقارنةً بها تشعري بالراحه هناك |
| Ama, bir aktrisle çıkmak gibi cennet gibi görünen şey kısa sürede cehenneme dönüştü. | Open Subtitles | وهو بالضبط كمواعدة الممثلات يبدو كالجنة ولكنه جهنم |
| Yüz yıl önce, Metro Şehrinin kurucuları, Dünya'nın değişimini fark etmişler, ve bir dağı Dünya'dan ayırıp gökyüzüne yükselterek bir vaha hatta havada yüzen bir cennet inşa etmişler. | Open Subtitles | منذ قرن مضى .. راى صناع مدينة مترو ان علامنا تغير لذا قرروا ان يصنعوا المدينة كالجنة |
| Morfin bir cennetmiş. | Open Subtitles | المفورفين هذا.. كالجنة |
| [Sümbül] Her söyleneni öğrenir, usulünce yaparsanız, bu sarayı size cennet, yapmazsanız cehennem ve bisel masîr. | Open Subtitles | إن أصغيتن وتعلمتن كل شيء ونفذتن كل الأوامر، فسيصير هذا القصر كالجنة لكنّ وإلا فسيكون جهنم وبئس المصير |
| cennet gibiydi. 20 dakika boyunca oradaydı. | Open Subtitles | كان كالجنة كانت عنده على الأقل عشرين دقيقة |
| Fakat ilk milyar yıl civarında adeta bir cennet gibi görünürdü. | Open Subtitles | لِيُسبِبَ بعض الضرر. لكن للمليار سنة الأولى أو نحو ذلك سيبدو كالجنة. |
| Bir zamanlar cennet gibi görünen Venüs bir tür cehenneme dönüştü. | Open Subtitles | كوكب الزهرة الذي بدا ذاتَ مرةٍ كالجنة تحول إلى نوعٍ من الجحيم |
| Tam olarak cennet; | Open Subtitles | إنها كالجنة إن كانت الجنة مأهولة بالأطفال |
| Yeni Dünya cennet gibi bir yer ve hepimiz zengin ve özgür olacağız ya da en azından bize öyle söylendi Virginia Şirketi tarafından | Open Subtitles | # من أجل عالم جديد كالجنة # # سنكون فيه أغنياء واحرار # # او أن هذا ماقيل لنا عن # # طريق شركة فرجينيا # |
| Kız haklı. Ayrıca, burası cennet gibi bir yer. | Open Subtitles | انها محقة ، وهذا المكان كالجنة |
| -Bir dilim cennet. -Benimkinden daha mı iyi? -Sen çikolatalı kek yapar mısın ki? | Open Subtitles | أي قطعة صغيرة كالجنة أفضل منى ؟ |
| Otelin restoranı cennet gibi bu arada. | Open Subtitles | - " المطعم الموجود في الفندق كالجنة بالمناسبة. |
| Cennete inanmayan insanlar için bir cennet. Bu saçmalıkta ne böyle? | Open Subtitles | إنها كالجنة لمن لا يؤمنون بالجنة |
| Gregory bunu kısaca "cennet" olarak tarif ediyor. | TED | إنه يصف هذا ببساطة كالجنة. |
| Onlar için bu bir cennet. | Open Subtitles | انها لهم كالجنة |
| Gittiğimiz yer gerçek bir cennet. | Open Subtitles | كانت كالجنة المتناسقة |
| Oysa ki, Defiance bir cennetmiş. | Open Subtitles | ببساطة (ديفاينس) كالجنة |