"كالسمكة" - Traduction Arabe en Turc

• balık gibi
• Bir balık
• balıkmış gibi

Uyuyamıyorum. Aklım bir cam kasedeki balık gibi dönüp duruyor.
لا استطيع النوم, ان عقلى يدور ويدور كالسمكة فى المقلاة

Bir daha kapatırsan seni balık gibi yüzerim anladın mı?
أذا أغلقتى الخط ثانية, سأقطعك كالسمكة,فهمتى؟

Dinle, ismini biliyorum, nerede yaşadığını biliyorum Seni bulurum, balık gibi yakalarım.
أنا أعرفك وأعرف أين تسكن وأستطيع الامساك بك كالسمكة

Bir kelime edecek olursan seni bulur, bir balık gibi deşerim!
اذا تلفظت بكلمة أخرى ثانياً سوف أفتش عنك وأقتلك كالسمكة

Sokağın ortasında içini balıkmış gibi döktüm.
بقرت بطنه كالسمكة في منتصف الشارع

Yine de sudan çıkan balık gibi susadım ona.
رغم ذلك أنا متعطش لها كالسمكة الخارجة عن الماء

Beni balık gibi ayıklarsanız bir daha bana elini sürer mi sanıyorsunuz?
أتظنانه سيود لمسي إن كنت أبدو كالسمكة المشقوقة؟

Harika bir yüzücüyümdür. balık gibi yüzerim.
أنا سباحة ممتازة، يمكنني السباحة كالسمكة

Biriniz her zaman sudan çıkmış balık gibi hissediyorsunuz.
كعادتك دائما تشعرين انكِ كالسمكة التي خرجت من الماء

Belfast gibi büyük bir şehre gelince, kendimi sudan çıkmış balık gibi hissediyorum.
إنك كالسمكة خارج الماء العمل في مدينة كبيرة كبلفاست ..

-O balık gibi ya..
فهو يبدو كالسمكة التي تلتزق في جانب الخزان عندما يحاول اقناك

Seni balık gibi yavaşça doğrayacağım ve kanamanı seyredeceğim.
سوف افتح معدتك كالسمكة, ببطء, واجعلك تنزف.

Soysuz herif! Bir daha dokunursan seni balık gibi doğrarım.
أيها المنحط المسني مرة أخرى وسوف اقطعك كالسمكة

Ona bir daha dokunursan balık gibi içini çıkarırım senin.
إذا لمستيها مجدداً سأخرج أحشائكِ كالسمكة.

Burada sahile vurmuş balık gibi yatıyorum ama sen hala hava atma derdindesin.
أنا مستلقي هنا كالسمكة على الشاطئ وانتي تتباهين

Ölü bir balık gibi doğranmaktan ziyade harakiri yapıp samuray gibi öl.
بدلاً من تقطيعك كالسمكة الميتة "نفذ مراسم "هراكيرى ومت كساموراى

Oh, Tanrım, Ölü balık gibi duruyor.
يا آلهى, أنه يبدو كالسمكة الميتة

O halde güverteye çıkın ve bir balık gibi çırpının.
ستسقط على سطح السفينة * * و ستتخبط كالسمكة

İskelede çırpınan Bir balık işte, ağabeyim, sazan.
كان أخي ينازع كالسمكة بعد اصطيادها أخي السمكة