kuş gibi uçacak zannettim. | Open Subtitles | في فستانها الأبيض ظننت أنها ستطير كالعصفور |
Senden ayrıldığım ilk günler kuş gibi hissetmiştim kendimi. | Open Subtitles | لقد شعرت وكأنى كالعصفور فى الأيام الأولى التى إنفصلت فيها عنكِ |
"Nasıl bana, 'Bir kuş gibi dağlara kaç... | Open Subtitles | "كيف يمكنك القول لي فر كالعصفور الى الجبال |
Kendine geldiğinde bir kuş kadar mutlu oluyor... ama hiçbir şey hatırlamıyor. | Open Subtitles | عندما يخرج منه، فهو يكون فرح كالعصفور ، لكنه لا يتذكر أي شيء. |
kuş kadar yiyor tabii. | Open Subtitles | إنها تأكل كالعصفور |
Oysa o derinlerde yavru bir kuş kadar ürkek, minik ve hassas. | Open Subtitles | خائفة وصغيرة{\pos(190,270)} وهشّة من الصميم كالعصفور |
Çiğne, çiğne, yavru kuş gibi ağzına tükür. | Open Subtitles | إمضغها و أبصقها في فمه كالعصفور الصغير |
Bak, şimdi kuş gibi şakıyor. | Open Subtitles | -حسناً هيا إنها تغرد كالعصفور الآن |
kuş gibi uçmak istiyor musun? | Open Subtitles | ان تطيري كالعصفور ؟ |
kuş gibi uçuyoruz. | Open Subtitles | إننا طير كالعصفور أجل.. |
Bir kuş gibi seni şekerle besleyeceğim. | Open Subtitles | ساطعمك الحلوى كالعصفور الصغير |
kuş gibi özgür. | Open Subtitles | احرار كالعصفور - |
Fazla değil... Bir kuş kadar yiyorum. | Open Subtitles | ...ليسَ كثيرًا .أتناول الطعام كالعصفور |
Eğer Lex arada olmasaydı ve Lana'da kuş kadar özgür olsaydı.. | Open Subtitles | لو أن (ليكس) خارج الصورة... ، و(لانا) حرة كالعصفور... |
Sevgili Charlie, dışarıya çıktığında... kendini bir kuş kadar özgür hissedeceksin. | Open Subtitles | (عزيزي (شارلي ...عندما تخرج سوفَ تشعر بالحريّة كالعصفور |
- O kız bir kuş kadar özgür. | Open Subtitles | - أنها حرة كالعصفور . |