"كامل في" - Traduction Arabe en Turc

    • bütün bir
        
    • tam bir
        
    • koca bir
        
    Ünlü olmasına sebep ise bütün bir matematik alanını keşfetmesi ki bu alan Galois alanı teorisi olarak adlandırılır. TED وهو شهير لأنه اخترع فرع كامل في الرياضيات والذي يحمل اسمه، ويدعى نظرية الحقل لغالوا.
    Bir gurme kahve, bir! Çocuklarımızı okullarda beslemek için bütün bir hafta harcadığımızdan daha fazla. TED قهوة ذواقة واحدة واحدة , أكثر .. نحن ننفق أكثر من ما ننفقه لاطعام أبنائنا لمدة أسبوع كامل في مدارسنا
    It tersine mühendislik bütün bir ayin yaş aldı. Open Subtitles استغرق معشر سحرة كامل في استنباطها عصورًا.
    Perşembe günkü toplantıda tam bir rapor bekliyorum. Open Subtitles أتوقع وصول تقرير كامل في أجتماع الموظفين يوم الخميس
    Fark etmemiş olabilirsin ama bugünkü toplantı tam bir felaketti. Open Subtitles ، لماذا؟ لقاء اليوم كان كارثي بشكل كامل في حال لم تلاحظ
    Hatta Women's Day'de koca bir haberini yaptılar... Open Subtitles وقد إنتشر الخبر بشكل كامل في يوم المرأة.
    Santa Monica'da bütün bir depo buna adandı. Open Subtitles لدي مستودع كامل في " سانت مونيكا" مخصص لها
    - ...tuhaf ama bütün bir hindi var. Open Subtitles وبغرابة، ديك رومي كامل في منزلي
    Burada bütün bir koltuk takımı var. Open Subtitles وهناك صالة جناح كامل في الزاوية هناك.
    Sadece bunlara rezerve edilmiş bütün bir katları var. Open Subtitles لديهم طابق كامل في الكازينو محجوز لهم.
    bütün bir yıl, duruşma bekleyerek... Open Subtitles عام كامل, في انتظار المحاكمة..
    Kolejde bütün bir yıl birlikteydik. Open Subtitles كنا معاً لعام كامل في الجامعة
    Raphael Hernandez bir keresinde bir tanığın konuşmaması için bir otelin bütün bir katını patlatmıştı. Open Subtitles (رافائيل هيرنانديز) ذات مرة قام بتفجير طابق كامل في فندق في مدينة (ميديلين) ليمنع شاهد من الشهادة
    Bir erkeğin, yahudi topluluğunun tam bir üyesi haline gelmesi için yapılan kutsal bir tören. Open Subtitles لكي يصبح رجل و بالتالي يصبح عضواً كامل في المجتمع اليهودي
    Hiç bir zaman bu çiplerin üzerinde tam bir insan oluşturmayacağız, fakat amacımız şu ki, insanlar üzerinde ne olacağına dair daha iyi öngörü yapmamızı sağlamaya yetecek ölçüde işlevselliği elde edebilmek istiyoruz. TED لن نقوم أبدا بإعادة خلق بشريّ كامل في هذه الرقاقات، لكن هدفنا هو إعادة خلق وظيفيّة كافية تمكّننا من التنبؤ بطريقة أفضل عمّا سيحدث داخل البشر.
    Üç hafta içinde tam bir rapor bekliyorum. Open Subtitles أنا سأتوقع تقرير كامل في ثلاثة أسابيع
    Üç hafta içinde tam bir rapor bekliyorum. Open Subtitles أنا سأتوقع تقرير كامل في ثلاثة أسابيع
    Billy Kemble'ın ölümü için tam bir soruşturma istiyorsun, güzel. Open Subtitles تريد اجراء تحقيق كامل في وفاة بيلي Kemble والغرامة.
    Dışarıda kucaklanmayı bekleyen koca bir dünya var Sally. Open Subtitles هناك عالم كامل في الخارج بانتظارك يا سالي.
    koca bir domuzu arka bahçede pişirir. Çılgın biridir. Open Subtitles تشوي خنزير كامل في فنائها إنها مجنونة
    Bir günde koca bir kitap bitireceğim. Open Subtitles سأقوم بكتابة كتاب كامل في يوم واحد

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus