| 2006'da, ilk tanıştığımızda yozlaşmış ve istismarcı yetimhanede yaşıyordu, hiç okula gitmemişti. | TED | لكن في العام 2006 عندما قابلتها لأول مرة كانت تعيش في دار أيتام فاسدة ومسيئة، لم تذهب للمدرسة قط. |
| Neden bunları denemediler, ve eğer denemedilerse, bu bölgelerde ne tür hayvanlar yaşıyordu? | TED | لماذا لم يفعلوا أيا من هذه الأشياء؟ وإذا لم يفعلوا أيا منها، أي نوع من الحيوانات كانت تعيش في تلك الأماكن التي ذكرتها؟ |
| Beatrice Uganda da yaşıyordu, Kongo sınırına yakın bir yerde, ve Dai Manju gibi okula gitmemişti. | TED | بياتريس كانت تعيش في أوغندا على الحدود مع الكونغو، وتماما مثل داي مانجو، لم تذهب للمدرسة. |
| Aslında bana ortaokul döneminde Sunnyvale'de yaşadığını söyledi. | Open Subtitles | في الواقع.. لقد أخبرتني بأنها كانت تعيش في "سانيفيل" طوال فترة دراستها الإعداديه |
| Büyükannenin Miami'de yaşadığını sanıyordum. | Open Subtitles | كنت أظن أن جدتك كانت تعيش في (ميامي) |
| Singapur'da yaşıyordu, ama kocası öldü, şimdi Hickory Sokağı'ndaki bir öğrenci yurdunu çekip çeviriyor. | Open Subtitles | لقد كانت تعيش في سنغافورة ثم توفي زوجها و الآن هي تعمل في سكن سكن للطلبة في طريق هيكوري |
| Kanser olana kadar o evde yaşıyordu. | Open Subtitles | كانت تعيش في تلك المقطورة حتى أُصيبت بالسرطان. |
| Los Angeles'ta yaşıyordu. | Open Subtitles | كانت تعيش في لوس أنجلوس ولم تحصل على مالاً جيد، |
| Her tarafta bu canlılar yaşıyordu. | Open Subtitles | هذه المخلوقات كانت تعيش في أرجاء المعمورة |
| Küçükken en iyi arkadaşım çiftlikte yaşıyordu. | Open Subtitles | عندما كنت صغيرة، صديقتي المقربة كانت تعيش في مزرعة |
| Los Angeles'ta yaşıyordu. | Open Subtitles | كانت تعيش في لوس أنجلوس ولم تحصل على مالاً جيد، |
| Birlikte eve taşınmadan önce burada yaşıyordu. | Open Subtitles | كانت تعيش في هذه البناية قبل أن تنتقل لتعيش معي |
| Ormanda izole olmuş ve hiçbir sağlık hizmeti olmadan 100 yıl geçirmiş bir toplulukta yaşıyordu. Ta ki... | TED | كانت تعيش في مجتمع منعزل في غابة ظلت لمدة 100 سنة دون أي رعاية صحية حتى... |
| Kasabada yaşıyordu. Bir nefes alabilir miyim? | Open Subtitles | كانت تعيش في البلدة هل لي بسحبة؟ |
| O barakalarda yaşıyordu. | Open Subtitles | كانت تعيش في واحد من تلك الأكواخ |
| Aslında o Los Angeles'ta yaşıyordu. Ben de Kentucky'de koşu yapıyordum. | Open Subtitles | كانت تعيش في (لوس أنجلوس)، بينما كنتُ في سباقٍ بولاية (كنتاكي). |
| Büyükannenin Miami'de yaşadığını sanıyordum. | Open Subtitles | كنت أظن أن جدتك كانت تعيش في (ميامي) |