| Sadece delüzyonlar kaldı. Onlar da Hâlâ varsa tabii. | Open Subtitles | الأوهام فقط ما بقيت لو كانت ما تزال موجودة أساساً |
| Ama çok erkendi, çok erken. Kapılar Hâlâ kilitliydi. | Open Subtitles | وقد كان ذلك باكرًا جدًّا، والأبواب كانت ما تزال موصدة. |
| Hâlâ diplomatik dokunulmazlık altında bulunuyordun. | Open Subtitles | لكن كانت ما تزال تحت الحصانة الدبلوماسية |
| Ve eve vardığımda hala hayatta olması da bir mucize. | Open Subtitles | و معجزة أني حين عدت للبيت كانت ما تزال حية |
| Ama o aslında hala hamile ve erkek çocuk onun içinde osurdu. | Open Subtitles | لكنها في الحقيقة كانت ما تزال حاملاً به.. وقد أطلق الريح داخلها. |
| Ve bilgiler Hâlâ o göğüs halkasındaysa demek ki onlara vermemiş. | Open Subtitles | وإذا كانت ما تزال على قرط الحلمة، فمن الواضح أنّه لم يفصح عنها. |
| Ama cok erkendi, cok erken. Kapilar Hâlâ kilitliydi. | Open Subtitles | وقد كان ذلك باكرًا جدًّا، والأبواب كانت ما تزال موصدة. |
| Tabii Hâlâ duruyorsa. Arama izni çıkarmada iyi şanslar. | Open Subtitles | أجل، لو كانت ما تزال موجودة حظا سعيدا في إخراج مذكرة الآن |
| Parietal kemiğinde Hâlâ kan vardı. Kafadaki bir kemik. | Open Subtitles | كانت ما تزال هناك دماء في الكسر على العظم الجداري، إنّه عظم في الرأس. |
| Tabii Hâlâ duruyorsa. Arama izni çıkarmada iyi şanslar. | Open Subtitles | أجل، لو كانت ما تزال موجودة حظا سعيدا في إخراج مذكرة الآن |
| Son Bucardo, Celia isimli bir dişiydi, Hâlâ yaşıyordu, sonra onu yakaladılar, kulağından küçük bir doku örneği aldılar, dokuyu dondurarak sıvı azot içerisinde sakladılar, keçiyi yeniden yabana saldılar, fakat birkaç ay sonra, düşmüş bir ağacın altında ölü bulundu. | TED | أخر بوكاردو كانت أنثى تدعى سِيلْيَا التي كانت ما تزال على قيد الحياة،لكن بعد أن أمسكوا بها، أخذوا من أذنها القليل من النسيج، ليحفظوه متجمدا في النتروجين السائل، ثم أطلقوها بالبرية مرة أخرى، لكن بعد بضعة شهوروجدت ميتة تحت أنقاض شجرة. |
| Endişelenmeyin, hepsini geri alacaksınız tabi Hâlâ istiyorsanız. | Open Subtitles | ...لا تقلقي , فأنتِ ستعودين كما كنتِ ان كانت ما تزال لديكِ الرغبة بذلك |
| Ama Sadie Keller kafese konduğunda kurşun Hâlâ içinde idiyse..? | Open Subtitles | لكن إذا الرصاصة كانت ما تزال داخل ... جسد سادي كيلير ... عندما إستهلك في القفص |
| Hâlâ orada mi bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعرف إن ما كانت ما تزال موجودة |
| Eğer Hâlâ oradaysa, ölmüştür. | Open Subtitles | إذا كانت ما تزال في الداخل فقد ماتت |
| Garcia, Hâlâ bölgede mi bir bak. | Open Subtitles | غارسيا,تفقدي إن كانت ما تزال بالمنطقة |
| O taraflarda DSÖ'nün bir tesisi varmış ama Hâlâ aktif olduğundan emin değiller. | Open Subtitles | هناك وحدة أبحاث تابعة لمنظمة الصحة العالمية قريبة من هناك... لكنهم غير متأكدين إن كانت ما تزال تعمل أم لا. |
| Körfeze ilk geldiğim zaman, Kuveyt'e geldim hala cefa cekilen günlerdi. | TED | عندما حضرت أول مرة للخليج العربي، وصلت إلى الكويت في الأيام التي كانت ما تزال الوظيفة مشقة |
| Bu, ikinci intifada'nın başlangıcından bir an, 2000 yılında bir orduya karşı hala sadece taşlar ve Molotof kokteylleri vardı. | TED | هذه اللحظة من بداية الإنتفاضة الثانية ، عام 2000، عندما كانت ما تزال قذائف المولوتوف ضد الجيش. |
| Eğer hala oradaysa bir şeyler biliyor olabilir. | Open Subtitles | إن كانت ما تزال هناك، رُبَّمَا يَكُون قد حدث لَها شيءَ. |
| O zamanlar annem hala hayattaydı. | Open Subtitles | كانت ما تزال على قيد الحياة في ذلك الوقت |