| Bak, evvelden nasıl bir ilişkimiz olmuş olursa olsun artık bitti. | Open Subtitles | انظُر، مهما كانَت العلاقة التي كانَت بيننا في الماضي فقَد انتَهت. |
| İster bir konçerto, türkü veya rap olsun, müzik bizi uyarır. | Open Subtitles | سواء كانَت كونشيرتو أو أُغنية شعبية أم موسيقى الراب الموسيقى تُحفزُنا |
| Şeytan çok çirkin bir zafer kazandı, ve Robson'ı kaybetmiş olmak bana acı veriyor. | Open Subtitles | أنا أستمرُ في تصوّرُها و هيَ تحاولُ معرفَة أينَ الجهَة العلوية، بينما كانَت الحافلَة تنقلِب |
| O yağmurlu bahar akşamında olduğu kadar güçlü ve caydırıcı değildi. | Open Subtitles | لَيسَت مقنعَة وقويَة جداً كما كانَت في الليل الممطر و الربيع. |
| Galileo Galilei 1000 yıldan beri kabul edilen bir prensibi değiştirdi, dünyanın, evrenin merkezi olduğu düşüncesini, her şeyin çevremizde döndüğünü. | Open Subtitles | ذهبتُ إلى قِس، و أخبرتهُ الحقيقة و لم يُصدقني و كانَت صغيرةً جِداً |
| O herif çok zeki bir piç, biliyor musun? | Open Subtitles | لا تباً، لقد كانَت تخونني معَ أي شيء يتحرّك |
| Her şeyi yapabilirdi, kafasına bir silah doğrultulmuşken. | Open Subtitles | كانَت ستفعَل أي شيء و ذلكَ المُسدَس مصوبٌ على رأسِها |
| Diğer bir değişle, bu küçük Japon Balığı mutluyken, tüm hayatı boyunca mutlu olduğunu düşünüyor, zira tüm hayatı 30 saniye öncesiydi. | Open Subtitles | بمعنى آخَر، عِندما تكون هذه السمكة الذهبية سعيدَة تظُنُ أنها سعيدَة طوال حياتِها بما أنَ حياتَها كُلها كانَت مُجرَّد 30 ثانية مَضَت |
| Demek istediğim kısa bir süre önce hayatın tehlikedeydi ve şimdi iyileşme ihtimalin çok kuvvetli. | Open Subtitles | ما أعنيهِ هوَ كانَت حياتُكَ في خَطَر منذُ فَترَه قصيرَة مَضَت، و الآن فُرصُ نجاتِكَ مُمتازَة |
| Bu onun fikriydi, serbest kalmamla ilgili bir sürü tatava yaptı. | Open Subtitles | كانَت فِكرتَه أن أقومَ بكلِ هذه الضَجَة حولَ إطلاقِ سَراحي |
| Evet, ama Ross'un beyninden geçen kurşun komuta merkezinin altındaki duvarda bir TV'ye saplı bulundu. | Open Subtitles | نعم، لكن الطلَقة من دماغ روس كانَت في الجِدار تحتَ مركَز القِيادة قُربَ التلفاز |
| Wittlesey kaçak getiriyordu, günde bir karton. | Open Subtitles | كانَت ويتلسي تُهربُها إلى السِجن، كرتونة في اليوم |
| Miguel, bunun iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | ميغيل، لا أَدري إن كانَت هذه فِكرةً صائِبَة |
| Tuhaf, annesinin ölümünü ne zamandır bekliyordu, bir yıldır filan mı? | Open Subtitles | غَريب، معَ أنَّ أُمَها كانَت تحتَضِر منذُ سَنة؟ |
| Weigert'e sabit bir ücret vererek... devlet masraflarını azaltıyor, mahkûmların ihtiyaçları önemli değil. | Open Subtitles | لكن بدَفعِ مَبلغٍ ثابت لشركة وايغيرت مَهما كانَت الرِعاية التي يتطلبُها السُجناء، فالولاية تُخفضُ نفقاتِها |
| "'Noel'den bir gece önceydi ve hiçbir evlerde... | Open Subtitles | كانَت الليلَة السابِقَة لعيد الميلاد و في كُل المَنزِل |
| Ama ellerimiz arkadan bağlı olduğu için kaşıyamıyordum. | Open Subtitles | لكن لأنَ أيدينا كانَت مقيدَة خلفنا، لم أستطِع أن أحُكَه |
| Yeteneksiz olduğu için kovuldu... onu bir daha sikmek istemediğim için değil! | Open Subtitles | لقد فُصِلَت لأنها كانَت غيرَ كُفئٍ لعملِها ليسَ لأني لَم أَعُد أُريدُ النومَ مَعَها |
| İşler Güney'de olduğu kadar kötü değildi. | Open Subtitles | اللعنة، لَم تكُن الأمور سيئَة كما كانَت في الجنوب |
| Saçımız gibi kızıl olduğu için çok sevdiğini söylemiştin. | Open Subtitles | قُلتي أنكِ أحبَبتِها لأنها كانَت حمراءَ كَشَعرِنا. |