"كان السبيل الوحيد" - Traduction Arabe en Turc

    • tek yolu buydu
        
    • tek yol buydu
        
    • tek yoluydu
        
    Hastalığını öğrendiğinde kendini öldürmesini engellememin tek yolu buydu. Open Subtitles كان السبيل الوحيد لأمنعها من قتل نفسها عندما عرفت انها تحمل جينات مرض هنتنغون
    Rehineleri nerede tuttuğunu öğrenmenin tek yolu buydu. Open Subtitles لقد كان السبيل الوحيد لمعرفة أين تحتجزون الرهائن.
    Kampanyanı kurtarmanın tek yolu buydu. Open Subtitles كان السبيل الوحيد لإنقاذ حملتك الإنتخابية
    Davanın düşürülmesini durdurmak için öngörebildiğim tek yol buydu... ama programı almadı. Open Subtitles لقد كان السبيل الوحيد أمامي لأُوقف رد الدعوى لكنه أبى قبوله
    Terapi amaçlı ittifak kurmanın tek yol buydu. Open Subtitles كان السبيل الوحيد لاقامة تحالف علاجي (التحالف العلاجي نظرية للعالم النفسي بوردن سنة 1979)
    Bu, Jonas'a, bana hakkım olanı verdirmenin tek yoluydu. Open Subtitles كان السبيل الوحيد سيكون جوناس أي وقت مضى نظرا لي ما كان يحق لي. الحق.
    Anlıyorum. tek yolu buydu. Open Subtitles أتفهم أن ذلك كان السبيل الوحيد
    Sizi bi araya getirmenin tek yolu buydu Open Subtitles كان السبيل الوحيد ليجلبكم جميعا.
    Bana inanmalarının tek yolu buydu. Open Subtitles هذا كان السبيل الوحيد ليصدقوني.
    Curtis ve diğerlerinin bana karşı plan yaptığını söyledim ona. Kaçabilmemin tek yolu buydu. Open Subtitles أخبرتُها أنّ (كورتيس) وبقيّتهم كانوا يتآمرون ضدّي، أنّ ذلك كان السبيل الوحيد لأهرب.
    tek yolu buydu. Open Subtitles لقد كان السبيل الوحيد.
    Onun öldüğününe seni inandırmak, onu unutmanın tek yoluydu. Open Subtitles واعتقادك انه ميت كان السبيل الوحيد امامى كى تدعه يذهب
    Bu kayıt, sana teşekkür edebilmemin tek yoluydu. Open Subtitles هذا التسجيل كان السبيل الوحيد لشكرك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus