| Bir şey yapmak zorundaydım. O Cuma elime bir fırsat geçti. | Open Subtitles | كان علي فعل شيء والفرصة طرحت نفسها ذلك الجمعة |
| Bir şey yapmak zorundaydım zira tüm kalemler dağınıktı. | Open Subtitles | كان علي فعل شيء , أقلامك كانت تملأ المكان |
| Bunu uzun zaman önce yapmalıydım. -Hayır hayır onun için değil | Open Subtitles | في الحقيقة كان علي فعل ذلك منذ وقت طويل ـ لا لا لم اقصد ذلك |
| Daha fazla şey yapmalıydım ama bilmiyorum | Open Subtitles | كان علي فعل المزيد لاكني لا أعرف |
| Bunu daha önce yapmam gerekirdi. Ama çok geç kaldığımı sanmıyorum. | Open Subtitles | كان علي فعل ذلك سابقاً لكن لم أفكر بالأمر إلا متأخراً |
| Bunu daha önce yapmam gerekirdi. Ama çok geç kaldığımı sanmıyorum. | Open Subtitles | كان علي فعل ذلك سابقاً لكن لم أفكر بالأمر إلا متأخراً |
| Kazanabileyim diye ki kazandım. Bak, bir şey yapmam gerekiyordu. | Open Subtitles | كي أنتصر، وها قد انتصرت، انظر، كان علي فعل شيء |
| Bunu yapmak zorundaydım yoksa senin öldüğüne asla inanmazlardı. | Open Subtitles | كان علي فعل هذا وألا لن يصدقوا أبداً بأنك ميت, لا تقلق |
| Beni iyileştirmeye çalışmasını engellemek için bir şeyler yapmak zorundaydım. | Open Subtitles | كان علي فعل شيء ليقافها من محاولتها لشفائي |
| Artık daha fazla "Yapamaz mıydım?" yok. yapmak zorundaydım. | Open Subtitles | لم يعد داعِ ل : "فقط أن" كان علي فعل ذلك |
| Nefret ettiğinizi biliyorum ama yapmak zorundaydım. | Open Subtitles | اعرف انك تركههما لكن كان علي فعل ذلك |
| yapmak zorundaydım! Yaşamanın tek yolu bu! | Open Subtitles | كان علي فعل ذلك، إنها الطريقة الوحيدة للبقاء حي! |
| Özür dilerim, bunu yapmak zorundaydım. | Open Subtitles | أنا أسف أنه كان علي فعل هذا |
| Kızı kurtarmak için ne gerekirse yapmalıydım. | Open Subtitles | كان علي فعل ما بيدي كي أنقذ حياتها |
| Bunu uzun zaman önce yapmalıydım. | Open Subtitles | كان علي فعل ذلك منذ زمن طويل |
| Daha uzun süre masaj yapmalıydım. | Open Subtitles | كان علي فعل ذلك لوقت أطول |
| Onu durdurmam gerekirdi, bir şeyler yapmam gerekirdi, deyip duruyorum. | Open Subtitles | أشعر أني علي منعه كان علي فعل شيء ولكن |
| Bunu çok uzun zaman önce yapmam gerekirdi. | Open Subtitles | كان علي فعل هذا منذ زمن بعيد |
| Göğsünü tekrar hissetmek için elimden geleni yapmam gerekiyordu. | Open Subtitles | كان علي فعل ما يمكنني فعله لأشعر بصدرك في مواجهتي |
| Bunu yapmam gerekiyordu. Onunla yalnız kalmak istedim. | Open Subtitles | كان علي فعل هذا أردت أن أكون وحيداً معها |
| Ayini tekrar yoluna koymam için bunu yapmam gerekiyordu. | Open Subtitles | حسناً ، كان علي فعل ذلك للرجوع حالاً إلى المسار الصحيح |