Onun ne istediğini bilemem ama bunu onun için yaptığını sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعلم ماذا كانت تريد ولكن لا أعتقد ما فعلتيه كان لأجلها |
Yani tüm bunlar, şimdiye kadar olanlar onun için miydi? | Open Subtitles | إذاً فكلّ هذا, كلّ ما حدث... كان لأجلها ؟ , لتعيدها إلى هنا ؟ |
Yaptığım her şeyi onun için yaptım, kendim için değil. | Open Subtitles | كل ما فعلت كان لأجلها وليس لي |
Ama her şeyi onun için yapıyor. | Open Subtitles | ... ولكن كل ما قام به , كان لأجلها |
Her şeyi onun için inşa ettim. | Open Subtitles | كل ما بنيت كان لأجلها |
Yaptığım her şey, bu mağaza her tuğla, her stand hepsi onun için. | Open Subtitles | إنها (روز). كل شيء قد قمت به قط، هذا المتجر, كل لُبنة, كل عدّاد... كله كان لأجلها. |