| Önce benim şovumu izlemeye gelirdi, ve sonra da Patty'yi otoparka götürürdü. | Open Subtitles | كان يأتي ليراني أرقص, و بعد أن يتحمس يذهب لباتي لإنهاء الصفقة |
| Her gün gösterecek yeni bir şeylerle bana gelirdi. | TED | كان يأتي إلي يوميا يحمل شيئا يريني إياه. |
| Ara sıra malikaneye gelirdi. Yine 1930'ların başlarında. | Open Subtitles | كان يأتي للمنزل أحياناً في بداية الثلاثينيات |
| Her hafta buraya sanki günah çıkarmaya gelir gibi geliyordu. | Open Subtitles | كان يأتي لهنا كل أسبوع مثل و كأنه يذهب للكنيسة للأعتراف |
| Büyüdüğüm yetimhaneye her yılbaşında çocuklar için oyuncak getirirdi. | Open Subtitles | في دار الأيتام الذي كبرت بهِ كان يأتي بكل أنواع الهدايا في كل كريسماس |
| Doğum gününde nasıl korkunç palyaçolar gelirdi sana? | Open Subtitles | من هو المهرج الغبي الذي كان يأتي لك في عيد ميلادك ؟ |
| Ne zaman ev vizitesi yapsa, böyle bir çanta ile gelirdi. | Open Subtitles | عندما كنا نقوم بإستدعائه كان يأتي ومعه حقيبه تشبهها تماماً |
| Amir daha lisedeyken benim dükkanıma gelirdi. | Open Subtitles | أمير كان يأتي إلى متجري عندما كان في الثانويه |
| Bazen ben daha motorları kontrol ederken erken gelirdi ve ben bazı şeyler duydum. | Open Subtitles | في بعض الأحيان, كان يأتي مبكرا حينما أكون مازلت أفحص المحرك وأستمع لبعض الأمور بالصدفه |
| Binbaşı Gordon genellikle atla gelirdi. | Open Subtitles | ماجور غوردان كان يأتي دائماً على ظهر الحصان |
| Akşam yemek masasına ter içinde gelirdi. | Open Subtitles | كان يأتي الى طاولة العشاء وهو يتصبب عرقاً |
| Tam olarak değil. Yani, sürekli buraya gelirdi. | Open Subtitles | حسناً، ليس بالحقيقة أعني، كان يأتي لهنا طوال الوقت |
| Amir daha lisedeyken benim dükkanıma gelirdi. | Open Subtitles | أمير كان يأتي إلى متجري عندما كان في الثانويه |
| Fırsat bulduğunda beni görmeye gelirdi. Ama kolay değildi. | Open Subtitles | كان يأتي لزيارتي كلما تسنح له الفرصة، لكن لم يكن ذلك سهلا. |
| Beni ziyaret etmeye geliyor veya eskiden gelirdi. | Open Subtitles | كان يأتي لزيارتي, أو كان كذلك. وكان دائماً يغادر من مكتبي |
| Ocho Rios'da iki karısıyla birlikte yaşarken, bazen hava almak için buralara gelirdi... özellikle Caroline onun için çok fazla olduğunda, ve Arden da çok az olmaya başladığında. | Open Subtitles | عاش مع نسوته في اشو ريوس وأحياناً كان يأتي إلى هنا للنسيم عندما تكون كارولين كثيرة المضايقة |
| Her hafta buraya sanki günah çıkarmaya gelir gibi geliyordu. | Open Subtitles | كان يأتي لهنا كل أسبوع مثل و كأنه يذهب للكنيسة للأعتراف |
| Hergün geliyordu, cephe hattını geçerek. | TED | كان يأتي كل يوم يقطع الخط الأمامي. |
| Okula her gün geliyordu. | TED | كان يأتي إلى المدرسة بشكل يومي. |
| Babam küçükken beni buraya getirirdi. | Open Subtitles | أبي كان يأتي بي هنا عندما كنت صبياً |
| ne zaman köye Batılı biri gelse kızı saklamıştı. | TED | في كل مرة كان يأتي أحد من الأجانب إلى القرية، كانت تخبئ الفتاة. |
| Dr. Reich her gün buraya gelir ve alışveriş yapardı. | Open Subtitles | والدكتور رايخ كان يأتي هنا والشراء من هنا يوميا |
| O kadar hayatta ödemem eğer benim taşşağımı gıdıklamayacaksa. | Open Subtitles | إلا لو كان يأتي مع الوصول بجميع الأنحاء. |