| - Kahve içiyordu. Ona çarpmak üzereydik. | Open Subtitles | لقد كان يحتسي القهوة، وقد توقّفنا تحته مباشرةً. |
| Taki bir geceye kadar, bir gürültü duyduğumda babası salonda çayını içiyordu. | Open Subtitles | إلى أنْ كان يحتسي الشاي في إحدى الليالي في صالة الاستقبال سمعتُ صوت ضربة |
| - Her neyse barda içiyordu pek anlam veremedim, ama sonra Bayan Mohra bu civardaki cinayetleri duydu ve sizi arayıp durumu bildirmemi söyledi. | Open Subtitles | على كل حال .. كان يحتسي الخمر عند البار لذا لم أعط اهتماماً للامر لكن السيدة مورا سمعت بالجرائم و ارتات ان أبلغ عما سمعته لهذا بلغتك |
| Termosla mantar çorbası içiyordu. | Open Subtitles | كان يحتسي براداً كاملاً من حساء الفطر |
| Ama kök birası içiyordu. | Open Subtitles | لكنه كان يحتسي .بيرة من الجذور |
| Şarabı kim içiyordu? | Open Subtitles | من كان يحتسي النبيذ؟ |