"كان يدفع" - Traduction Arabe en Turc

    • ödeme
        
    • ödedi
        
    • ödüyordu
        
    • ödüyormuş
        
    Gonzales'e ödeme yapan birini gördüğümü anlayacaksınız. Open Subtitles سوف تلاحظ أنني شاهدت شخص كان يدفع لـ كونزالس
    -Her ay size ödeme yapıyordu. Open Subtitles كيف تتوقع مني ان أتذكر ايم؟ لأنه كان يدفع لك كل شهر.
    Bankadan çaldığı paralarla ödeme yapıyormuş. Open Subtitles كان يدفع لهُ من المال الذي سرقه من البنك
    Faturalarımı ödedi evde yaşadı, kefaletimi yatırdı. Open Subtitles كان يدفع فواتيري , ويعيش في المنزل , ويدفع كفالتي
    Bize paramızı vermeden kaçan yoktu bizi satacak kadar aptal olanlar da bedelini ağır ödedi. Open Subtitles لم يكن أحد يستطيع عمل شيء من دون الدفع لنا، وأي غبي يحاول مواجهتنا كان يدفع الثمن غاليا.
    Yemek paralarını ödüyordu, Monster Truck seviyordu ve senin vicdanındı. Open Subtitles كان يدفع ثمن غدائك، ويحب الشاحنات الضخمة
    - O zamanlar haftada bir peni ödüyordu. - Bu o tarz bir sigorta değil cicim. Open Subtitles كان يدفع بنساً في الأسبوع في تلك الأيام - هذا ليس بتأمين يا عزيزتي -
    Kirayı zamanında ödüyormuş. İdeal kiracı. Open Subtitles كان يدفع الإيجار في موعده، مستأجر مثالي
    Shabazz, Reed'in takım elbiselilerin araca erişebilmesini sağlamak için ona ödeme yaptığını söyledi. Open Subtitles قال شاباز بأن ريد كان يدفع له لكي يتأكد من أن السترات تصل الى شاحنة الطعام الخاصة به
    Burası için nakit ödeme yapıyorsa muhtemelen ikinci bir yer için de öyle ödeme yapıyordur. Open Subtitles ان كان يدفع ايجار هذا المكان نقدا الاحتمال ايضا ان هذه طريقته للدفع في المكان الثاني
    Adamınız, Brandon Pace'e posta çeki ile ödeme yapmış. Open Subtitles رجلك " براندون بيس " كان يدفع له بطلبات الأموال
    - O zaman neden o da size ödeme yapsın? Open Subtitles لماذا كان يدفع لكي أيضاً مثلهم تماماً ؟
    Orin'e İki Elmas için nakit ödeme yaptı. Open Subtitles كان يدفع لأورن مقابل أن يفوز بالجائزة
    Hayır, bu tanıyı koyduğu herkes nakit ödeme yapıyormuş. Open Subtitles كلاّ، كلُّ شخصٍ يعاني ! من هذه الأمراض كان يدفع نقداً
    Sessiz, iyi bir adamdı, zamanında ödeme yapardı. Open Subtitles شخص لطيف. هادئ. كان يدفع في موعده.
    Çünkü bana bir servet ödedi, aptal! Open Subtitles لأنه كان يدفع لي مبالغ طائلة يا أبله
    Bana direk kendi cebinden para ödedi. Open Subtitles كان يدفع لي من خارج جيبه الخاص
    Komisyonumu ödüyordu. Ne yapabilirdim? Open Subtitles كان يدفع لي عمولات ماذا عساي أن أفعل؟
    Biri Brandon'a, bir kutuyu Sudan'dan bir kargo gemisiyle okyanusu aşıp Guatemala'ya sonra da buraya gelmesi için para ödüyordu. Open Subtitles شخص ما كان يدفع لـ (براندون) لينقل صندوق من السودان بواسطة سفينة شحن عبر المحيط الى غواتيمالا ثم الى هنا
    - İki haftada bir birine 500$ ödüyormuş. Open Subtitles أن يأخذ حقن بنفسه - هو كان يدفع لشخص 500$ أسبوعًا -

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus