"كان يعلم انه" - Traduction Arabe en Turc

• biliyordu
• olduğunu biliyor

Manyak herif gazı yaydığı an öleceğini biliyordu.
كان يعلم انه ان بقي في الغواصة سيلقى حتفه مع الآخرين لماذا انتحر قبل ان يفعلها

Belki Bay Ralston'ın planı başından beri buydu. Onu kovamayacağını biliyordu.
ربما كانت هذه خطتة طوال الوقت هو كان يعلم انه لايستطيع فصلها

Valentine başımda durmasına gerek olmadığını biliyordu.
فالنتين كان يعلم انه لم يتوجب عليه حراستى

Farris'in bilgisayarının nasıl şifrelendiğine bakarsak Dunning bilgileri bulup çıkarmak için bir uzmana ihtiyacı olduğunu biliyor olmalı.
وبوجود شفرات علي كومبيوتر فاريس دانينج كان يعلم انه يحتاج الي خبير ليخرج له البيانات

Bunun bir intihar görevi olduğunu biliyor muydu?
هل كان يعلم انه بمهمة انتحارية؟

Kamera kaydında olduğunu biliyor.
كان يعلم انه كان على الكاميرا. نعم.

Ben sadece, geri dönmeyeceğini biliyordu diyorum.
كل ما عليّ قوله, إنه كان يعلم انه لن يرجع اليها مرة اخرى.

Formula Bire girdiğinden beri çünkü neler yapabileceğini biliyordu hatta fazlasını bile.
حسنا قبل الدخول الى الفورمولا واحد، لأنه كان يعلم انه يستطيع فعل ذلك واكثر من ذلك.

Bu genç Central Park beşlisinin DNA eşleşmelerinin olmadığını biliyordu.
كان يعلم انه لا يوجد تطابق لعينات الحمض النووي المأخوذة من خماسي المنتزه المركزي

Hayır, ama bu adam yığınla yüzlüğümüz olduğunu ve onları değiştirdiğimizi biliyordu.
لا,لكن هذا الرجل كان يعلم انه كان لدينا المئات منها وعرف كيف نقوم بتحويلها

Petrol tankerinde füze taşınması ihtimalinin olmadığını biliyordu fakat bu Khrushchev için, ne kadar ciddi olduğunu gösteren bir işaretti.
كان يعلم انه لا يوجد إمكانية ،لتحميل صواريخ على ناقلة نفط ولكن ذلك الفعل كان بمثابة إشارة إلى خروشوف بأن الأمر بالنسبه له جدي للغاية

Hayır, reddedeceğini daha biz odaya adım atmadan biliyordu.
كان يعلم انه لا يريد لبدء المناقشة.

Öldürüleceğini biliyordu.
كان يعلم انه سيقتل

Hasta olduğunu biliyor olmalıydı.
كان يعلم انه اصبح مريضا جدا