| Ölmek üzere olan yaşlı bir adam genç bir kızın memesinden süt emiyor. | Open Subtitles | لكن هكذا ينتهي رجل كبير السن يحتضر يرضع الحليب من ثدي إمرأة صغيرة |
| Bunlar yeni numaralar, bense yaşlı bir kurdum. | Open Subtitles | ان هذه الحيل جديدة وانا مجرد كلب كبير السن |
| 37 yaşındayım. yaşlı değilim. | Open Subtitles | أَنا عندى سبعة و ثلاثين سنة لست كبير السن |
| Bu tür şeyleri tartışmak için çok yaşlıyım. | Open Subtitles | اننى كبير السن بالقدر الذى لا يجعلنى استطيع الجدال فى هذه المواضيع |
| Tabi, sizin gibi Eski bir yerli savaşçıdan, buna katılmasını beklemiyorum. | Open Subtitles | ولكن ، في الواقع أنا لا أتوقع مقاتل هندي كبير السن مثلك أن يتفق يعي |
| Ben, Brian, Kenny, Scarface... ve tabi ki sevgili ihtiyar James. | Open Subtitles | كنت أنا، براين, كيني , سكارفايس وبالطبع جيمس كبير السن المحبوب |
| Parayı alıp yaşlı Mikey ile Venezuela'ya mı kaçacaksın? | Open Subtitles | عايز تاخد المال و تهرب إلى فينزويلا مَع ميكي كبير السن |
| Fakat Albay, sizin gibi yaşlı bir askeri hapse atmak istemem. | Open Subtitles | أنا لا أريد وضع جندي كبير السن مثلك في السجن |
| Hasta veya yaşlı değilim. Sen benim yarım kadar bile değilsin. | Open Subtitles | لست مريض أو كبير السن ، وأنت لست بنصف رجولتي |
| yaşlı ve çirkin olduğunda buna bakabilirsin. | Open Subtitles | لذا متى أنت كبير السن وقبيح، أنت يُمْكِنُ أَنْ تَنْظرَ للوراء في هذا. |
| Basket oynamak için fazla yaşlı... golfe başlamak için fazla gençsin. | Open Subtitles | تعرف، أنت كبير السن جداً لتلعب مسرحية لليانكيس وأنت صغير جداً لأن تلعب الغولف |
| Düşünsene, insanlar gençliklerini korumak için koşuyorlar, ama bu yaşlı görünmelerine sebep oluyor. | Open Subtitles | رَكضَ الناسُ لإبْقاء شابِهم وهو يَجْعلُهم يَبْدونَ كبير السن. |
| Kabalık etmek istemem ama tıp fakültesine başlamak biraz yaşlı sayılmaz mısın? | Open Subtitles | أنا لا اقصد ان أكون وقحاً لكن ألست كبير السن لكي تبدأ دراسة في كلية الطب ؟ |
| Bir adam yaşlı ve birazcık garip diye onu sakat bir at gibi öldürmeye hazırsınız, değil mi? | Open Subtitles | فقط لأن الشخص كبير السن ولأنه غريب الأطوار نوعا ما تريدون تركه كالحصان الهرم، صحيح ؟ |
| yaşlı amcası ölünce bir servete kondu. | Open Subtitles | ورث مالاً ضخماً عندما ماتَ عمه كبير السن |
| Her köpek karşılık vermeyi öğrenebilir. Eddie gibi yaşlı, tembel bir köpek bile. | Open Subtitles | أيّ كلب يُمْكِنُ أَنْ يَتعلّمَ الرَدّ عليه، حتى wheezer كبير السن مثل إدي. |
| May, altmışsekiz yaşındayım, bilgisayarlar için oldukça yaşlıyım bunun yanında ailemede bakmalıyım. | Open Subtitles | ماى , عمري 68 سنة, أنا كبير السن جدا للحاسبات و إضافة إلى أنا عندي عائلة أعولها ـ. |
| Bu lise dramaları için çok yaşlıyım. | Open Subtitles | أنا كبير السن جدا لهذه اللهب المراهقة انتي اللتي تتصرفسن وكأنك مراهقة. |
| Eski bir rahip çömezine yardım eder misin? | Open Subtitles | هل يمكن أن تساعد خادم مذبح الكنيسة كبير السن ؟ |
| Eski bir rahip çömezine yardım eder misin peder? | Open Subtitles | هل يمكن أن تساعد خادم مذبح الكنيسة كبير السن ، أيها القس؟ |
| Ben balk tutmay ve Parnell adnda bir ihtiyar severim. | Open Subtitles | انا احب صيد السمك ... ورجل كبير السن اسمِه بارنيل. |
| Biraz yaşlısın ama, bana borcu olan cerrah bir ev arkadaşım var. | Open Subtitles | أنت كبير السن إلى حدٍ ما، لكن شريك غرفتي جراح، وأنا أدينه. |
| Şey tabii ki çok yaşlandım, o yüzden aynı görünmüyorum. | Open Subtitles | حسنا ، لقد أصبحت كبير السن بالطبع ، لذا فأنا لا أنظر إلى نفسي |