Doha Tribeca Film Festivali yeni kültürel merkezimiz Katara'da yapıldı. | TED | مهرجان الدوحة السينمائي ترايبيكا عُقد في المركز الثقافي الجديد، كتارا. |
O adam, Katara ile beni hapsedip hepimizi havaya uçurmaya çalıştı. | Open Subtitles | هذا الرجل إحتجزني أنا و كتارا في السجن و حاول تفجيرنا |
Bunu neden bilmek istiyorsun? Katara, Ba Sing Se'deki hapishane bana bundan bahsetmişti. | Open Subtitles | ذكرت لي كتارا من قبل عندما كنا محبوسين معاً في با سنج ساي |
Katara'nın ne istediği konusunda sen haklıydın. Şiddet cevap değildi. | Open Subtitles | كنت محقاً بشأن ما تحتاجه كتارا العنف لم يكن الحل |
Ama bundan da öte bunu sevdiğim insanlar için yapıyorum. Bunu senin için yapıyorum, Katara. | Open Subtitles | أنا أفعله من أجل من أحبهم إنني أفعله من أجلك يا كتارا |
Çünkü Katara, hepiniz acı bir gerçeği göz ardı ediyorsunuz. | Open Subtitles | لأنكِ يا كتارا تتجاهلين حقيقة واحدة واضحة |
Ateş bükmeyi öğrenmeye çalıştığım ilk seferde, Katara'yı yakmıştım. Ondan sonra, bir daha asla ateş bükmek istemedim. | Open Subtitles | عندما حاولت تعلم تسخير النار للمرة الأولى أحرقت كتارا و بعدها لم أرد أسخر النار مجدداً |
Katara temizlenirken, Biz de biraz eğlenelim. | Open Subtitles | بينما تغتسل كتارا فلنذهب لنحصل على بعض المرح |
Katara'ya bir not yollayacağım, Ve özür dilemek isteyen Toph adına yazacağım. | Open Subtitles | سأرسل رسالة إلى كتارا و أكتب فيها بأن تاف تريد الإعتذار |
Sanırım, plan B ise Toph'a, Katara adına posta yollamak. | Open Subtitles | أظن بأن الخطة البديلة هي إرسال رسالة إلى تاف و نكتب أنها من كتارا |
Ailemiz kötü durumdaydı. Ama Katara, çok güçlüydü. | Open Subtitles | اصبحت عائلتنا في فوضى, لكن كتارا كان لديها الكثير من القوة |
Görünüşe bakılırsa tüm hayatım boyunca, Beni kollayan tek kişi Katara'ydı. | Open Subtitles | لقد بدا الأمر و كأنه طوال حياتي, كتارا هي من كانت تعتني بي |
Annemi hatırlmaya çalıştığım zaman, Görebilidiğim tek şey Katara'nın yüzü. | Open Subtitles | عندما أحاول تذكر أمي, كتارا هي الوحيد الذي أتصوره |
Gerçek şu ki, Katara bazen gerçekten bir anne gibi davranıyor. Ama bu her zaman kötü birşey değil. | Open Subtitles | الحقيقة هي أن كتارا تتصرف أحياناً كأم, لكن هذا لم يكن سيئاً دائماً |
Katara'yı incittiğimden beri, ateşbükebilmemden çok korkuyordum. Ama şimdi gerçekten ne anlama geldiğini biliyorum. Enerji ve yaşam demek. | Open Subtitles | منذ أن أذيت كتارا و أنا خائف و متردد و لكني الآن أعرف ما هي النار, إنها الطاقة و الحياة |
Katara, o benim de annemdi, ama Aang belki de haklıdır. | Open Subtitles | لقد كانت أمي أيضاً يا كتارا و لكن أعتقد أن آنـج قد يكون محقاً |
Bu, Katara. | Open Subtitles | ها نحن ذا يا كتارا هل أنتِ مستعدة لمواجهته ؟ |
Demek istediğim Katara ve onun şu "ruh suyu" olayı her daim yanımızda, öyle değil mi? | Open Subtitles | فهناك دائماً كتارا و القليل من تأثير ماء الأرواح, ألست محقاً ؟ في الحقيقة |
Ve çok büyük şeyler fark ettim, Katara. | Open Subtitles | و قد أدركت بعض الأمور الهامة يا كتارا |
Yapma Katara, biraz mantıklı ol. | Open Subtitles | كتارا كوني عاقله حول هذا الأمر |