| Yeni alışveriş merkezi eski merkez olunca bununla ilgili bir haber yazmıştım. | Open Subtitles | لقد كتبتُ مقالةً حول الأمر حينما أصبح المجمّع التجاري الأوّل هو الأقدم |
| Bunu yıllar önce yazmıştım, Başkan'la tanışmadan çok zaman önce. | Open Subtitles | كتبتُ ذلك قبل سنوات قبل فترة طويلة من لقائي بالرئيس |
| Ama sana bot istediğimi yazmıştım çünkü bu boklar canımı yakıyor. | Open Subtitles | لكني كتبتُ لكِ لتُرسلي لي أحذية، لأنَ التي مَعي تُؤلِمني |
| Makalesini yazdığım şu konuyu hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتتذكرين تلك الحالة التي كتبتُ عنها مقالا؟ |
| yaptım bir şeyler. Zombilerle ilgili bir kitap yazıp yarısına kadar gelmiştim. | Open Subtitles | مهلاً ، لقد فعلتُ بعض الأشياء لقد كتبتُ نصف كتاب عن الزومبي |
| Cottingley' in cam plaka fotoğrafları ile ilgili deneme yazısı yazmıştım... okuldayken. | Open Subtitles | كتبتُ مقالة عن صور الأطباق الطائرة عندما كنتُ في المدرسة |
| Yatak odanızdaki aynaya bir formül yazmıştım ve sanıyorum bu bir şekilde küresel bilinç kaybıyla ilintili ama tamamını göremedim. | Open Subtitles | كتبتُ معادلة على مرآة غرفة نومك، و أظنها بطريقة ما لها علاقة بفقدان الوعي |
| Öngöründe tam olarak ne gördüğünü bilmem gerek. Yatak odasındaki aynaya bir formül yazmıştım ve bunun bir şekilde küresel bilinç kaybıyla ilintili olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | لقد كتبتُ معادلة على مرآة غرفة نومك و أعتقد أنها بطريقة ما ذات علاقة بفقدان الوعي |
| İki yıl önce , Yarım bir şiir yazmıştım ama sırf onun aptal kuralları yüzünden Ben onu.. | Open Subtitles | منذ سنتين ، كتبتُ نصف شعر لكن بسب قوانينه الغبية أنا ، أنا رميتها بعيدا |
| - Size bir hayran mektubu yazmıştım. | Open Subtitles | لقد كتبتُ لك خطاب من مُعجبة أولاً، على ما يبدو |
| 200 sayfa daha yazmıştım ama yeterli olduğunu düşünmediğim için göndermek istemedim ama onları bir... | Open Subtitles | قد كتبتُ 200 صفحة أخرى ظننتُ بانها ليست جيدة بالقدر الكافي لأرسلها لك |
| Bir kişi hapisten kaçıp en yakın tuvalete gitti, tam da deftere yazdığım gibi. | Open Subtitles | . أولهم هربَ إلى دورات المياه ، كما كتبتُ في المذكرة |
| Tüm yazdığım bu kadardı, çünkü aptalca olduğunu düşünüyorum. Hayır. | Open Subtitles | هذا كلّ ما كتبتُ لأنّي أعتقد أنّ هذا سخيف |
| Bu kadar çok insan çağıracağımı, alt alta yazıp görmeden tahmin bile edemezdim. | Open Subtitles | لمْ أكن أعلم كمْ عدد الناس الذين عليّ دعوتهم حتى كتبتُ اسماءهم جميعاً. |
| Ama onunla konuşmaya bile çekiniyordum, o yüzden bir not yazdım. | Open Subtitles | كنتُ جداً خائف من الحديث إليها حتّى, لذا, كتبتُ لها ملاحظة. |
| Ben yazmışım ama ne demek istediğim hakkında en ufak bir fikrim yok. | Open Subtitles | لقد كتبتُ ذلك، لكن ليس لدَيّ فكرة عمّا قصدته. |
| Tamam, işin doğrusu o kitapları yazdığımda ağrı kesici bağımlılığı yaşıyordum. | Open Subtitles | حسناً، أتعلم ماذا؟ عندما كتبتُ تلكَ الكتب، كنتُ مدمنة على "المسكنات". |
| Sana bir alışveriş listesi yazarsam, bugün sen gidebilir misin? | Open Subtitles | اذا كتبتُ لك قائمة تسوق, هل ستذهب اليوم؟ |
| Bu kadar basit olsaydı mektup yazardım. | Open Subtitles | حسنًا ، إذا كان بهذه البساطة كنتُ قد كتبتُ رسالة |
| - Benim şapkam, ben yazdım. - Hayır, benim şapkam. | Open Subtitles | ـ إنها قبعتي، لقد كتبتُ ذلك ـ كلا، هذه قبعتي |
| Mülkiyet geçmişini satışta gösterdim ve özgürlük belgesini de hazırladım Doktor. | Open Subtitles | لقد كتبتُ إيصال البيع بالطبعِ، على أساس أنها ستُصبح امرأة حرة أيها الطبيب |
| - E-posta göndermişsin. SSCI onu bulmuş. - Yüzlerce e-posta yazmışımdır. | Open Subtitles | الـ"أس أس سي آي"وجدوا البريد - كتبتُ المئآت من البريد - |
| Dün size gerçekten uzun bir mektup yazdım. | Open Subtitles | كتبتُ لكم أيها الرفاق رسالـة طويلة حقاً ، بالأمس |
| Adresi aşağıya yazıyorum hem Latin, hem de Greek alfeyle. | Open Subtitles | كتبتُ عنوانًا بالأسفل بالحروف اللاتينية واليونانية |