| Karides kokteyli öğrendiğimde içinde alkol yoktu. Ben merakımı kayıp ettim | Open Subtitles | عندما اكتشف أن كوكتيل القريدس لا يحوي كحولاً فقدت اهتمامي به |
| Hiçbir kurbanın evinde alkol yoktu. | Open Subtitles | لم يكن لدى أى من الضحايا كحولاً فى أى من شققهم |
| -Yakarsak çıkar, başı içeride kalmamalı. -O zaman alkol getir. | Open Subtitles | لا نستطيع مجرد أن نحرق رؤوس الحشرات - إذن احضرى كحولاً - |
| Bu alkol değil! | Open Subtitles | إنها ليست كحولاً إنها الأفسنتين |
| - Yöneticiniz nefesinizin alkol koktuğunu yazmış. | Open Subtitles | -وكتب مشرفك أنه شم كحولاً تنبعث من أنفاسك -هذه كذبة |
| Sen de, alkol ve kötü tercihleri içerdiği sürece, istediğini yapabilirsin. | Open Subtitles | طالما يتضمّن كحولاً وقرارات سيئة |
| - Yöneticiniz nefesinizin alkol koktuğunu yazmış. | Open Subtitles | -وكتب مشرفك أنه شم كحولاً تنبعث من أنفاسك -هذه كذبة |
| Durun biraz. Bu şeyde alkol mü var? | Open Subtitles | لا، انتظري هناك كحولاً في هذه الأشياء؟ |
| Bir gece... yüksek alkol oranlı bir şişe tekila sahneye döküldü ve her şey alev aldı. | Open Subtitles | وفي ليلة من الليالي ... قارورة من التيكيلا تحوي كحولاً بنسبة 50 بالمئة تم سكبها على خشبة المسرح |
| Kolumu kırdım, Joey. Bana alkol verdin. | Open Subtitles | لقد كسرت ذراعى يا (جوى), لقد أعطيتنى كحولاً |
| - Yardım etmek istiyorsan, biraz alkol getir. | Open Subtitles | - أذا أردت المساعدة أجلب لي كحولاً |
| - İçinde alkol var mı? | Open Subtitles | هل يوجد كحولاً في هذا؟ |
| alkol yağıyor! | Open Subtitles | إنها تمطر كحولاً! |
| alkol değil ki bu. | Open Subtitles | إنه ليس كحولاً |