| Sanki evliliğimizin haritası gibi ve ben bunu kaybetmek istemiyorum. | Open Subtitles | إنها كخريطة لزواجنا وأنا لا أريد أن أفقدها وإن كان هذا يبعدني عن الحصول على عمل؟ |
| Batının haritası gibi görünüyor. | Open Subtitles | تبدو كخريطة الولايات المتحدة الأمريكية الغربية |
| NATO basın açıklamalarında verilen baskın listesi sanki gizli bir savaş haritası. | Open Subtitles | قائمة الغارات من بيان الناتو الصحفي يمكن قراءتها كخريطة لحرب خفية. |
| haritaya pek benzemiyor. Sanırım yanılmışım. | Open Subtitles | إنها لا تبدو كخريطة أخالني كنتُ مخطئة |
| Olaya bak. Bir haritaya benziyor. | Open Subtitles | اللعنة يبدو كخريطة |
| Bir çeşit haritayla bir şiire benziyor. | Open Subtitles | تبدو كخريطة مع شعر |
| Bu harita toplam büyüklük olarak nispeten küçük ve bu yüzden yine de katlanır harita olarak tutabileceğiniz ya da bir otobüs durağında makul ölçüdeki bir reklam alanında gösterebileceğiniz bir şey. | TED | الخريطة بشكل عام صغيرة نسبياً ليمكن حملها كخريطة قابلة للطي أو عرضها بحجم معقول في صندوق عرض في محطة الحافلات |
| Bu bir hazine haritası. | Open Subtitles | إنها كخريطة لكنز |
| Bu bir hazine haritası. | Open Subtitles | إنها كخريطة لكنز |
| Zamanın yol haritası gibi. | Open Subtitles | ـ كخريطة زمن. |
| Hazine haritası gibi. | Open Subtitles | كخريطة الكنز |
| Büyük bir parça kağıt olacaktı, haritaya benziyor. | Open Subtitles | انها ورقة كبيرة وتبدو كخريطة. |
| Dungeons Dragons'taki bir haritaya benziyor. | Open Subtitles | "تبدو كخريطة من لعبة "تنانين وزنازين |
| Ve bunu bir harita gibi yapsam, ve en yukarıya ABC ve yanına sayıları koysam, formülde B7 gördüğünde ekranda tam olarak nerede olduğunu görecektin. | TED | فإذا ما رتبّتها كخريطة ووضعت أ ب ت في الجزء العلوي والأرقام على الطرف، إذا ما رأيت ب7 ضمن الصيغة، ستعرف بالتحديد أين كان موضعها على الشاشة. |