"كراسي" - Traduction Arabe en Turc

    • sandalye
        
    • sandalyeler
        
    • sandalyeleri
        
    • koltuk
        
    • koltuklar
        
    • sandalyesi
        
    • koltukları
        
    • sandalyemiz
        
    • sandalyelerini
        
    • armut
        
    • koltuklu
        
    • koltuklara
        
    • koltuklarda
        
    • sandalyelerle
        
    • sandalyelerden
        
    Bu süreçte, bir kaç tane sandalye yakmak zorunda kaldım, anlarsınız ya? TED على طول الطريق، لقد كان علي حرق كراسي قليلة .هل تعلم ؟
    insanlara çekiçle vura vura bir yerden sonra sandalye yapan marangoz gibi hissediyorsun. Open Subtitles لقد قضيت وقت كبير في قتل الناس، وبدأت تشعر وكأنك نجار تصنع كراسي.
    İnsanlara çekiçle vura vura bir yerden sonra sandalye yapan marangoz gibi hissediyorsun. Open Subtitles لقد قضيت وقت كبير في قتل الناس، وبدأت تشعر وكأنك نجار تصنع كراسي.
    Köşede bir kafe ve önünde sandalyeler olduğunu biliyordum, bu yüzden yola daha yakın olmak için sola doğru kaydım. TED كنت أعرف بوجود مقهى عند تلك الزاوية ولديهم بمقدمة المقهى كراسي لذا عدلت سيري إلى اليسار لأقترب من الشارع .
    Onun için direk mağzaya gittik ve yüzlerce plastik sandalye aldık. sandalyeleri sokağa koyduk. TED لذا ذهبنا الى متجر للمعدّات واشترينا المئات من كراسي الحدائق ووضعنا هذه الكراسي على الشوارع
    eski güzel eşyalar, birkaç koltuk ve kapı aldım. Open Subtitles أثاث عتيق جميل، بضعة كراسي .. و مجموعة أبواب
    Biliyorsun yemekhanede oturmak için sandalye içki içmek için de bardaklar var. Open Subtitles أنت تعرف أن هناك كراسي للجلوس عليها وأحتساء الشراب مع هذه الفوضى
    Tekerlekli sandalye resimli olanları. Open Subtitles الأماكن التي يلصقون عليها صور كراسي المقعدين
    sandalye getirecekseniz, mobilyaları neden çıkarıyorsunuz? Open Subtitles حسناً, إذا ستحضرون كراسي للداخل لماذا تخرجون الأثاث للخارج؟
    Bana üç tane sandalye ve dâhili telefon bir de mümkünse, üç şekerli bir kahve. Open Subtitles أحضري ثلاثة كراسي ..وهاتف داخلي. وقهوة، بالسكّر إذا أمكن.
    Bunlara göre tekerlekli sandalye yapmıyorlar ki. İşi bitti adamım. Open Subtitles لا يصنعون كراسي المعوّقين الصغيرة له لقد إنتهي أمره، يا رجل
    Kırılan bilgisayarlar, pencereden atılan sandalyeler, kırık deney tüpleri. Open Subtitles الحاسبات المَكْسُورة، كراسي خلال النوافذِ، حطّمَ الكؤوسَ.
    Yeni sandalyeler almaktan bahsediyordum ama döşemeyle uyumlu sandalyeler bulamadım. Open Subtitles كنت أنوي شراء كراسي جديدة ولكني لم أستطع أيجاد أي منهم علي هذا الغرار الطاولات والآرضية
    Yeni sandalyeler almaktan bahsediyordum ama döşemeyle uyumlu sandalyeler bulamadım. Open Subtitles كنت أنوي شراء كراسي جديدة ولكني لم أستطع أيجاد أي منهم علي هذا الغرار الطاولات والآرضية
    Tekerlekli sandalyeleri bu malzemeden yapmalılar. Open Subtitles يجب ان يصنعوا كراسي المقعدين من هذي المواد
    Onlar daha iyi olmak için savaşıyor siz de burada durup boş yere bir kanepe ve birkaç koltuk için tartışıyorsunuz. Open Subtitles أنهم يقاتلون لأجل أيام أفضل وأنت هنا تجادل على أريكة وبضع كراسي
    Bu araç tam aksesuarlı, radyo, katlanabilir koltuklar ve siyah cam. Open Subtitles لا لا هذه مجهزة تماما راديو ايه ام و اف ام, كراسي متحركة و نوافذ قوية
    Bu kumaştan ofis sandalyesi olur mu bir bakın bakalım. Open Subtitles حاولوا أن تحولوا هذا النسيج إلى خط من كراسي المكاتب
    Afrika'daki çocukların sizce koltukları var mı? Open Subtitles أتعتقدون أن الأطفال في أفريقيا لديهم كراسي ؟
    Son baktığımda birkaç masa ve sandalyemiz vardı. Open Subtitles تعلمين ان اخر مرة تأكد أنه لدينا طاولات و كراسي
    Bu sandalye-- bu adamlar milyar dolarlık Aeron sandalyelerini bir sandalye satmanın ne demek olduğunu yeniden icat ederek sattılar. TED هذا الكرسي -- لقد باعوا ما قيمته مليار دولار من كراسي Aeron بإعادة إبتكار ما يعنيه شراء الكرسي.
    Tüylü küpemle armut koltuklu minibüsümden de vazgeçmiştim. Open Subtitles كذلك لقد أزلت الأقراط وأيضًا تخلصت من الباص ذو كراسي القش
    Yeni bir fotokopiye ihtiyacımız yok. Yeni koltuklara ihtiyacımız yok. Open Subtitles لا نحتاج ناسخة جديدة لا نجتاج كراسي جديدة
    Neden hepimiz normal koltuklarda oturup bunu çözemiyoruz? Open Subtitles لمَ لا نجلس جميعاً على كراسي طبيعية ونحل هذا؟
    Beyefendi, şu hasır sandalyelerle ilgileniyoruz ama ücret olarak tam karşılığını vermek niyetinde değiliz. Open Subtitles سيدي, نحن مهتمّون بشراء كراسي الخوص, و لكن نحن تماما غير راغبين في دفع الثمن كاملًا.
    İnsanların anlamasını istediğim şey, tasarımın şirin sandalyelerden çok daha fazlası, hatta ilk ve en önemlisi, hayatımızın çevresindeki herşey olduğudur. TED أريد الناس إن تفهم إن ذلك التصميم هو أكثر بكثير من كونه كراسي جذابة, إنه أولا وقبل كل شيء،كل ماهو حولنا في حياتنا.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus