| Bay Kruger'e de söyleyin bir gün viski içmeye evime beklerim. | Open Subtitles | وأخبروا السيد كروجر للمجيء إلى منزلي لتناول الوسكي في يوم ما |
| Tim Kruger: Bence bir dizi deney yapılması gerekiyor ama adım adım ve küçük adımlar halinde. | TED | تيم كروجر: أعتقد أنه يجب عليك القيام بسلسة من التجارب، ولكن يجب عليك فعل ذلك مرحلة مرحلة. |
| Kuzeye doğru gidecektir, karlı Kruger geçidine doğru. | Open Subtitles | سيتوجه الى الشمال سيصعد الى الجليد فى ممر كروجر |
| Fred Krueger seni takip edemez Nancy. | Open Subtitles | فرد كروجر لا يستطيع أن يتبعك بعد الأن نانسي |
| -Tamam, düşmanımız çok kötü. -Ahbap, o "Freddy Krueger". | Open Subtitles | حسنا , عدونا هو وغد مؤذي انها فريدي كروجر , ايها الرجل |
| Ben Adrian'ın psikiyatristi Doktor Kroger. | Open Subtitles | معذرة,انا دكتوور كروجر معالج ادريان النفسي |
| Benim bir ailem var, Bayan Krüger, yapamam. | Open Subtitles | لدي عائلة, سيدة كروجر لا يمكنني فعل هذا. |
| Kruger ve Wilburn cinayetlerinin balistik raporları. | Open Subtitles | إليك تقرير المقذافية لجريمتي قتل كروجر و ولبورن |
| Donald, Kruger'e git. | Open Subtitles | دونالد، إذهب إلى كروجر كروجر هو وزير الأمن |
| Evet tanıyorum. Ama Bay Kruger'e ismini veremeyeceğimi söylemiştim. | Open Subtitles | ولقد شرحت للسيد كروجر بأني لا أستطيع الإفصاح عن إسمه، ولكن بالتأكيد ـــ |
| Monroe, karşında canlı bir efsane var: Bay John Kruger. | Open Subtitles | مونرو" أنت الآن تنظر إلى أُسطورة" "تدعى السيد "جون كروجر |
| Angola'da senin için üstünde adın yazan bir delik var Kruger. | Open Subtitles | لدينا حفرة لك في أنكولا و عليها إسمك كروجر |
| Bu beklenmedik bir sonuç, bu küçük Subaru'nun şampiyonluk turuna yükseldiğine inanamıyorum ama Kruger'in bundan sonra işi çok zor. | Open Subtitles | هذا الشيئ غير متوقع. لا استطيع ان اصدق هذا السوبارو تمكنت من الوصول الى الدور النهائي من مسابقة. كروجر لدية مشكلة. |
| Onun adı Freddy Krueger... o çocukları sever, özellikle küçük kızları. | Open Subtitles | اسمه فردي كروجر وهو يحب الأطفال الفتيات الصغيرات بوجه خاص |
| Krueger atak yapıyor. Fakat Thorne kolay lokma değil. | Open Subtitles | كروجر يهاجم، لكن ثورن لن يدعه يمر بسهوله. |
| Sonuç Alan Krueger ve Milas Corak gibi ekonomistlerin "Muhteşem Gatsby Eğrisi" dedikleri şey. | TED | والنتيجة هي ما يسميه الاقتصاديين آلان كروجر ومايلز كورك بـ "منحنى جاتسبي العظيم". |
| 19 yaşındayken bir hastalığa yakalandım. Dirseklerime kadar her iki kolumu, dizlerimden aşağı her iki bacağımı aldı. Yüzümde Freddy Krueger'ı bile kıskandıracak bu yaraları bıraktı. | TED | عندما كان عمري 19 عامًا، أصبتُ بمرض كانت نتائجه فقدان ذراعيّ عند المرفقين، وساقيَّ، وترك ندوب كافية على وجهي، لتثير غيرة فريدي كروجر. |
| Bay Monk,burada kim var Dr. Kroger. | Open Subtitles | السيد مونك ، انظر من هنا انه الدكتور كروجر |
| Tebrikler, Kroger. Delta üyeliği listesinin zirvesindesin. | Open Subtitles | مبروك، "كروجر" أنت في قمةِ فصل وعدِ "دلتا" |
| Adım Krüger, Löben'in kaydı için arıyordum. | Open Subtitles | مرحباً, هذه السيدة كروجر أنا أتحدث بخصوص جيني فون لوبين |
| - Lord Croker. Randevum var. - Evet, Sayın Lord. | Open Subtitles | لدى حجز بأسم لورد كروجر نعم سيدى جناحك رقم 602 |
| Rod, Nancy Crozier davalı Blowtorch adına. | Open Subtitles | رود، أنا نانسي كروجر عن المُدَّعَى بلوتورش |