| Akarsuyun konumunun sabit olduğunu düşünürsek konumunu korumak için margarine saplanmış bir bıçak gibi toprağı kestiğini düşünebiliriz. | Open Subtitles | لذلك حتى يظل النهر في موضع ثابت، يتحتم عليه الانحدار، كسكين يقطع الزبدة. |
| O kadar güçlü görünmüyor ama yatağın kenarını koparıp bıçak olarak kullanmış. | Open Subtitles | وما الذي استخدمه لهذا ؟ إنه لا يبدو قوياً كفاية، لكنه انتزع قطعة من إطار الفراش واستعملها كسكين |
| Yani, temel olarak yüzümü bıçak yerine kullandım. | Open Subtitles | اذا ,فعليا لقد استخدمت وجهى كسكين لتقطيع الزبدة |
| Kalemi bıçak gibi kullanmasını babasından mı öğrendi? | Open Subtitles | هل تعلّمت إستخدام القلم كسكين من والدها؟ |
| bıçak, mektup açacağı gibi keskin bir şey var mı? | Open Subtitles | هل لديكِ شيء ما حاد كسكين أو فتّاحة خطابات ، شيء ما ؟ |
| Bir bıçak ya da kırık bir kılıcın kenarıyla. | Open Subtitles | كسكين أو نهاية سيف مكسورة |
| Utancımı içimdeki bir bıçak gibi hissettim. | Open Subtitles | أشعر بالعار كسكين يخترق جسدي |
| Hodgins her nasılsa bıçak olarak kullanılan bir silah buldu ama kimseye ait bir iz yok. | Open Subtitles | حسناً, (هودجينز) وجد رشاشًا يفترض أنهُ استخدمّ بطريقة ما كسكين لكن لا يمكننا إقتفاء أثرها لأي شخص |
| bıçak gibi sustalı mı? | Open Subtitles | كسكين مثلاً؟ |