| Yeterli değildi. güzel sözler hak etmişti ve ben onları söylemedim. | Open Subtitles | انها كلمات جميلة قلتها ، وانا حتى لم اقم بتأليفها |
| Daha sonra elini başıma koydu, şu an senin yaptığın gibi ve güzel sözler söyledi rahatlatıcı şeyler. | Open Subtitles | ،وبعد ذلك ،وضع يده على رأسي ،كما تفعلين الآن ،وقال كلمات جميلة |
| güzel sözler Savaşı bitirmek değil | Open Subtitles | الحرب لا يمكن أن تنتهي بمجرد كلمات جميلة |
| Yani sonuçta ona kilisede çok hoş şeyler söyledin. | Open Subtitles | أعني، لقد قلتِ لها كلمات جميلة جداً في الكنيسة |
| Güzel replik. | Open Subtitles | . انها كلمات جميلة |
| Ne güzel sözler dökülüyor dudaklarından! | Open Subtitles | يا لها من كلمات جميلة تخرج من بين شفتاك! |
| Gerçekten güzel sözler. Ama sadece o kadar. | Open Subtitles | كلمات جميلة جدّاً لكنّها مجرّد كلمات |
| Bence çok güzel sözler... | Open Subtitles | كلمات جميلة ،أعتقد ذلك |
| - Pek hoş şeyler söylemiyorlar. - Biraz daha açık konuş. | Open Subtitles | -إنهم لا يقولون كلمات جميلة |