| Debra benimle konuştu ve açıkçası şimdi kendimi daha iyi hissediyorum. Hepiniz beni affedin. | Open Subtitles | ديبرا كلمتني والآن أشعر بتحسن |
| benimle konuştu. | Open Subtitles | كلمتني |
| Beni aradın değil mi? | Open Subtitles | أنت كلمتني ، اليس كذلك ّ؟ |
| Beni neden aradın Jack? | Open Subtitles | لماذا كلمتني ياجاك؟ |
| Oprah beni aradı ve şovu iptal ettiğini söyledi. | Open Subtitles | أوبرا كلمتني. وقالت أنك ألغيت اللقاء |
| Suk-mei sabah beni aradı. Kwun'un para istediğini söyledi. | Open Subtitles | هذا صحيح يا سيدي، (تشيمي) كلمتني اليوم. |
| Kulağın biraz ezilmiş ayrıca beni aradığında, sesin çok korkmuş geliyordu. | Open Subtitles | كان لديك كدمات في أذنك و عندما كلمتني , كنتي مرعوبة |
| ama bu boş ofis için beni aradığında iş için doğru kişinin sen olduğunu anladım. | Open Subtitles | لم أكن متأكد عنك لكن عندما كلمتني عن هذا المكتب عرفت بأنك الشخص المناسب للوظيفه |
| Stella benimle konuştu! | Open Subtitles | (ستيلا) كلمتني للتو! |
| Evet, Alicia benimle konuştu. O anlamıyor. | Open Subtitles | نعم، (أليشيا) كلمتني |
| Köpek benimle konuştu! | Open Subtitles | الكلبة كلمتني! |
| Beni sen aradın, hatırlıyorsun değil mi? | Open Subtitles | لقد كلمتني ، أتذكر ؟ |