1841'den önce, ailedeki her erkek bu yere katıIdı. | Open Subtitles | منذ عام 1841, كل رجل في عائلتي جاء إلى هذه المدرسة |
Şu ana kadar ailemdeki her erkek taşıdığı bu kamayı kullanmasını gerektiren bir olay yaşadı. | Open Subtitles | لحد هذه الساعة، كل رجل في عائلتي، و الذي حملَ هذا السكين، أتيحتَ لهُ الفرصة لإستخدامه. |
Gecenin sonunda bütün erkekler sana aşık olmazsa, ben güzellikten anlamıyorum. | Open Subtitles | إن لم تنتهي الليلة و كل رجل في هذا المكان يحبك فأنا لا أعرف شيئاً عن الجمال |
Gecenin sonunda bütün erkekler sana aşık olmazsa, ben güzellikten anlamıyorum. | Open Subtitles | أشعر أنه انخلع أحد أصابع قدمي إن لم تنتهي الليلة و كل رجل في هذا المكان يحبك |
Herkes olması gerektiği yerde Kaptan. | Open Subtitles | وتأكد من وضع الاسلحة كابتن , كل رجل في موقعه يؤدي واجبه الان |
Herkes olması gerektiği yerde Kaptan. | Open Subtitles | كابتن , كل رجل في موقعه يؤدي واجبه الان |
Şu evdeki her adamı dışarıda istiyorum. | Open Subtitles | أريد من كل رجل في هذا المنزل أن يخرج هنا الآن |
Evet, bu mahalledeki her erkek er ya da geç John McRory'nin cuma gecesi oyununda oynamıştır. | Open Subtitles | نعم , من وقت أو لآخر كل رجل في هذا الحي (يلعب مع (جون مكروري مباراة ليلة الجمعة |
Kahrolası hayatındaki her erkek onu yüzüstü bıraktı. | Open Subtitles | كل رجل في حياتها البائسة قد خذلها! |
Avratköy'deki her erkek kanımı kurutana dek emmek istiyor. | Open Subtitles | كل رجل في (مورتفيل ) يريد ان يستنزِفَني |
Hayatındaki bütün erkekler serseri mi senin, benim dışımda tabii? | Open Subtitles | هل كل رجل في حياتك مقيت تماماً فيما عداي؟ |
Bu odadaki bütün erkekler bunun sıkıntısını çekmiştir. | Open Subtitles | كل رجل في هذه الغرفة مر بهذه المحنه |
Alayımdaki her adamı sevdiğimi söylemekten utanmıyorum. | Open Subtitles | أنا لست خجولاً من أن أقول أني أحب كل رجل في الجيش |
Oraya gidip, o odadaki her adamı yumruklayabilirim. | Open Subtitles | يمكن أن أعود فقط إلى هناك و لكمة كل رجل في تلك الغرفة. |