| Filodaki bütün gemiler rapor verdi. Kimse kadını görmemiş, efendim. | Open Subtitles | كل سفينة بالاسطول قدمت تقرير ياسيدي لا يوجد اي اشارة عنها |
| Bu yanlış ellere geçerse Körfez'deki bütün gemiler tehlikede demektir. | Open Subtitles | اذا وقع هذا في الايدي الخطا كل سفينة في محيط الغولف ستكون في خطر |
| Geçen her gemi fenerler için vergi vermek zorundadır. | Open Subtitles | كل سفينة تمر , يجب ان تدفع جزية لعبور هذه الصخور |
| Filodaki Her gemide yüzeye gitmeyi isteyen, bunun için yalvaran insanlar var. | Open Subtitles | كل سفينة بالأسطول فيها ناس يقدمون مطالب كثيرة ليهبطوا على سطح الأرض |
| Her gemiyi ve kadın subayların çalıştığı birimler araştırdılar. | Open Subtitles | أجل, لقد حققوا في كل سفينة و قسم شاطئي به ضباط من النساء |
| İnen her gemiye atom bombası attık. | Open Subtitles | كل سفينة حطت لدينا تعرضت لأسلحتنا النووية |
| Her geminin zamanla bir limana ihtiyacı olur. | Open Subtitles | إلى متى ستظل وحيد هكذا ؟ كل سفينة يأتي عليها يوماً ترسوا فيه على مرساه |
| - Tüm gemileri, hatta bunu bile. | Open Subtitles | كل سفينة ، بما في ذلك هذا واحد. |
| - Filodaki bütün gemiler yayını duydu. - Fark etmez. | Open Subtitles | كل سفينة بالاسطول سمعت الرسالة - لايهم - |
| - bütün gemiler, bu gemi de dâhil. | Open Subtitles | - كل سفينة بما فيهم هذه - |
| Bu filo, denizdeki her gemi, anlaşılan her adam, borç verilen her kuruş. | Open Subtitles | هذا الأسطول، كل سفينة فيه وكل رجل متعاقد وبنس تم إقترضاه |
| Müsait olan her gemi ve aracı kullanarak tahliye işlemini başlatmamız gerekli. | Open Subtitles | علينا أن نبدأ الإجلاء استخدام كل سفينة متاحة ووسيلة نقل |
| AWAC teşkilatımız ve Honolulu'da erken uyarı sistemlerimiz var her gemi ve denizaltını haber verirler. | Open Subtitles | "فلدينا "أويك" و"ساسو "للمراقبة في "هنولو لتعقب كل سفينة و غواصة في البحر |
| Gireceğimiz Her gemide güç kullanmak zorundayız. | Open Subtitles | إن أضطررنا لإطلاق النار على كل سفينة نقتحمها |
| Doğru, Her gemide bir rahip bulunur. | Open Subtitles | صحيح، فهناك راهب على متن كل سفينة |
| Daha önce bunun gibi bir şey gördüğünüzü sanmıyorum ama Her gemide bir tane vardır. | Open Subtitles | حسنا, اعتقد انك لم تري اى واحدة من هولاء من قبل... ...لكن كل سفينة لديها واحد. |
| Bir dakika. Gümrük, içinde uyuşturucu olduğundan şüphelendiği Her gemiyi arayabilir, değil mi? | Open Subtitles | الجمارك تفتش كل سفينة وتعتقد انها تحمل المخدرات صحيح؟ |
| Her gemiyi batırsaydı keşke. | Open Subtitles | لقد أغرق كل سفينة بالخليج |
| - Her gemiyi kontrol edemezler. | Open Subtitles | لا يُمكنهم فحص وتفقد كل سفينة |
| Meclis her gemiye Saylon veya Saylon teknolojisi girişini reddetme yetkisi verdi. | Open Subtitles | المجلس منح كل سفينة الحق لرفض تواجد ونبذ أي سيلونز أو تقنية سيلونز على سُفُنهم |
| Her geminin içinde Kara Delik Çevirici var. | Open Subtitles | محول للثقوب السوداء بداخل كل سفينة |
| Yüzer Tüm gemileri hazırlayın. | Open Subtitles | جهزوا كل سفينة طافية |
| Düşman gemilerini bulup işini bitirmek için onar saniyeden fazla zamanımız olmayacak. | Open Subtitles | ولن تكون لدينا أكثر من 10 ثانية للعثور على وقتل كل سفينة العدو. |