| Jackson Ne zaman ayak işine koşsa, Cooney, rütbesini yükseltiyor. | Open Subtitles | كل مره يقوم فيها جاكسون بمهمه كونى يمنحه شريطه بقشيش |
| Sana Ne zaman güvendiysem tam bir kaçık oldun,batırdın herşeyi. | Open Subtitles | فى كل مره أحاول الإعتماد عليك تتحولين الى شخص مجذوب |
| her seferinde kelimelerle aranın iyi olduğunu fark ettim. | Open Subtitles | وفى كل مره لاحظت كم انتى جيده فى إختيار الكلام |
| her seferinde bir 10,000'lik daha oynuyor. | Open Subtitles | ,فى كل مره يضع واحده العشره آلاف هى أكبر واحده |
| her zaman, her maçta onlara bir hediye vermeye çalıştım. | Open Subtitles | كل مره, في كل مباراه, كنت احاول ان اعطيهم هديه |
| Bak, haberciler tembel olurlar. her zaman aynı kaynaklarını kullanırlar. | Open Subtitles | انظرى , الصحفيين كسالى يعودون كل مره الى نفس المصدر |
| Bir haftadır aynı hikayeyi anlatıyorsun, ama her defasında değişiyor. | Open Subtitles | انت تظل تروى هذه القصه منذ اسبوع و فى كل مره تتغير القصه |
| Sımsıkı tutunsan iyi olur. Gerçekten sımsıkı. Texastayken bunu hep yapardım. | Open Subtitles | من الافضل ان تضيق الحزام , ربطه حقيقيه اعتدت ان افعل هذا كل مره اعود فيها الى تكساس |
| Biliyor musun, ondan Ne zaman bahsetsek suratında bu bakışı yakalıyorum. | Open Subtitles | اتعرف اني اري بعينك شئ غريب في كل مره تتحدث عنها |
| Ne zaman başıma iyi bir şey gelse, köşede bir kötülük beni beklerdi. | Open Subtitles | في كل مره شي جيد يحصل لي .. دائما شيء السيء ينتظر وراءه |
| Bu konuda konuşmak istemiyor ve ben Ne zaman konuyu açsam... | Open Subtitles | لا يريد الحديث حول ذلك وفي كل مره أفاتحه بهذا الخصوص |
| Davranışlarını düzeltmelisin. Ne zaman ağzını açsan onun hakkında kötü bir şey söylüyorsun. | Open Subtitles | يجب أن تحسني من أسلوبك في كل مره تفتحين فمك تتحدثين عنه بالسوء |
| her seferinde bir 10,000'lik daha oynuyor. | Open Subtitles | ,فى كل مره يضع واحده العشره آلاف هى أكبر واحده |
| her seferinde trombonlar ona döndüğünde başımı döndürüyor. | Open Subtitles | اخذ صفعه فى كل مره ادير الترمبون لأنظر لها |
| İşte bu yüzden bence her seferinde tek bir adım atmak en iyisi. | Open Subtitles | لذا أنا أعتقد أن الأفضل هو إتخاذ خطوه واحده كل مره |
| Bir saat daha sana sinirli halde kalabilirdim ama, kahrolası aksanın her seferinde beni yakalıyor. | Open Subtitles | كنت سأكون غاضبة منك لساعة اخرى ولكن لهجتك تجعلني اعفو عنك كل مره |
| Evet, ama bu yoldan aşağı yürüdüğüm her zaman kendime eğer onunla tanışmasaydım sizinle arkadaş olmayacağımı kendime hatırlatıyorum. | Open Subtitles | نععم,لكن في كل مره أفكر بهالطريقه كان لابد أن أذكر نفسي, إن لم أكون قابلتها فلن أكون صديقه معك |
| Hemen her zaman, daha ben hava raporunu sunmadan ne anlatacağımı söyleyebilirdi. | Open Subtitles | وكان يمكنه أن يخمن فى كل مره تقريباً وقبل أن أخبره بتقرير الطقس ما أنا بصدد أنا أقوله |
| Fakat hiç kimse hedefi, ilk seferinde her zaman vuramaz. | Open Subtitles | لكن لا يوجد أحد يستخدم سلاحاً يطلقه فيصيب الهدف فى كل مره |
| her defasında! Ama her defasında uyuyup kalıyor. | Open Subtitles | في كل مرة تفعل ذلك كل مره انها لا تزال نائمه |
| Evde komple giyinik prova yaparken şu son satırı beni her defasında ağlattı. | Open Subtitles | لقد تدربتي عليه في المنزل وانت ترتدين ملابسك كلها وتلك الجمله الاخيره جعلتني ابكي كل مره |
| Bu kızın bir yeri seyirdiğinde, hep ulusal güvenliğe haber vermek zordunda kalıyorum. | Open Subtitles | كل مره فتاه صغيره تهتز أنا مكاف بصحة الحرس الجمهورى |
| Hayatım boka battığında ben hep öyle yaparım. | Open Subtitles | هذا ما أفعله كل مره عندما تعود زوجتى لروث الكلاب |
| Bana verdiğin tüm o bitkiler, egzersizler, akapunktur yardımcı oldu, ama adamlarımın ateşe girdiğini gördüğüm her an stres arttı. | Open Subtitles | نعم,كل الاشياء التي اعطيتني اياها الاعشاب والتمارين ووخز الابر ساعدتني,لكن الاجهاد يرجع لي كل مره ارى رجالي يدخلون النار |