| Tanığın ya da sevdiğin herkes, korkunç bir şekilde ölecek. | Open Subtitles | .. كل مَن عرفتيه يوماً .. أو أحببتيه .. سيموت |
| Bu odadaki semptomları aynı olan herkes MR çektirseydi ne olurdu? | TED | ماذا لو أجرى كل مَن في هذه القاعة، ممّن لديهم نفس الأعراض، أشعة الرنين المغناطيسي؟ |
| Ameliyat odasındaki herkes yeminli bir ifade imzaladı: | Open Subtitles | كل مَن كان بغرفة العمليات أدلى بشهادته مِن ممرضة العمليات إلى مَن فوقها |
| Görüşlerini değiştiren insanlar neden herkesi yanlarına çekmeye çalışır? | Open Subtitles | لماذا يحاول كل مَن يتغير أن يسحب الجميع معه؟ |
| Buraya dön. Bulabildiğimiz herkese ihtiyacımız var. | Open Subtitles | عد إلى هنا، نحتاج بحاجة إلى كل مَن يستطيع مساعدتنا |
| Tanıdığım herkes ya evlenmiş, yada hamile veya terfi etmiş.. | Open Subtitles | كل مَن أعرفهن إما سيتزوجن أو حوامل أو سيترقون فى عملهن وأنا أعد القهوة |
| Anlıyorum. İletişim'deki herkes bu iş üstünde çalışıyor. | Open Subtitles | لكن رهاننا الأفضل أن نحدد تلك الاشارة أفهم أن كل مَن بقسم الاتصالات يعملون على ذلك |
| Sanırım bu ailedeki herkes yalnız ölmeye mahkum. | Open Subtitles | أعتقد أن كل مَن بهذه العائلة مصيره الوحدة |
| herkes son derece meşgul ve siz ikiniz etrafınızdakilerin dikkatini dağıtıyorsunuz. | Open Subtitles | الجميع مشغولون جداً وأنتما تلهيان كل مَن حولكما |
| Bu kozalardaki herkes bağlantılıydı. | Open Subtitles | كل مَن كان بتلك الشرانق كان متصلًا ببعضه |
| Tanıdığım herkes orduya yazılmak için yanıp tutuşuyordu, ben de öyle. | Open Subtitles | كل مَن أعرفه كانوا يريدون الإنضمام بالإضافة إليّ. |
| Ya o yoldaki herkes için geri geliyorlarsa? | Open Subtitles | ماذا لو أنهم سيعودون لأخذ كل مَن كانوا على الطريق ذلك اليوم؟ |
| Çünkü yarın, sadece o Avustralyalı ile değil kızları aşağı gören herkes ile mücadele edeceksin. | Open Subtitles | لأنه بالغد لن تواجهي هذه الأسترالية وحسب لكن ستواجهين كل مَن قلل مِن شأنك يومًا |
| Şimdi Boston'da bulunan Yüksek Mahkeme önünde yapacak bir şeyi olan herkes duyun, yaklaşın ve hazır bulunun. | Open Subtitles | استمعوا، كل مَن لديه قضية أمام المحكمة العليا... |
| Bu oteldeki herkes çok kötü hasta olacak. | Open Subtitles | كل مَن فى هذا الفندق سيمرض جداً |
| herkes orada olacak. | Open Subtitles | كل مَن شارك بصنع السفن وكل مَن سيصعد على متنها قريباً... |
| Fakat, daha da önemlisi, yalanını ortaya çıkarabilecek herkesi yok ediyorlardı. | Open Subtitles | أو بالأحرى القضاء على كل مَن بوسعه أن يفضح أكاذيبه. |
| O uçak yere indiğinde içindeki herkesi haklayın. | Open Subtitles | عندما تهبط هذه الطائرة، خذوا كل مَن عليها. |
| Uçak yere iner inmez içindeki herkesi öldürün. | Open Subtitles | عندما تهبط هذه الطائرة، خذوا كل مَن عليها. |
| Bu yüzden herkese söylüyorum. Bölümdeki herkesin bildiğinden emin ol. | Open Subtitles | لذا سأخبر الجميع احرص على أن تخبر كل مَن فى قسمك |
| Buna kalkışan herkese karşı sempati duyuyorum. | Open Subtitles | وأنا أتعاطف مع كل مَن يقوم بالمحاولة |
| Sitedeki herkese bulaşmış olabileceği farz edilsin ve birinci dereceden CDC protokolü uygulanmaya başlansın. | Open Subtitles | افترض أن كل مَن فى المنطقة معديون واستخدم بروتوكول "سى دى سى" من المستوى الأول |