| Her biri de kendine has biçimde çevre ile etkileşimde bulunmuş | Open Subtitles | كل واحده لها طريقتها الخاصة في التعامل مع البيئة المحيطة | 
| Bunların Her biri; bir yalanı temsil ediyor. Söylediğin zaman da anlarım inan. | Open Subtitles | كل واحده من هذه بمثابه كذبه, واعرف متى تقولها | 
| Her biri eşsiz, muazzam ve hareketli. | Open Subtitles | كل واحده منها فريده وهائله وديناميكيه في نوعها | 
| Bu kadınların herbiriyle kaç kez yattın? | Open Subtitles | كم مره نمت مع كل واحده من هؤلاء ؟ ما هو قصدك ؟ | 
| Ve geceleyin her birinin içinden suni ışık sızıyor ve dışarıya çıkıyor. | TED | وليلا، ضوء اصطناعي في كل واحده ينبع ويخرج إلى الخارج. | 
| Bu durumların hepsinde de, Edwin, görevli olan hemşire sendin. | Open Subtitles | وفي كل واحده من تلك الحالات كنت انت الممرض وقتها | 
| Bu galaksilerin Her biri farklı gibi gözükür ancak ortak bir noktaları vardır. | Open Subtitles | كل واحده من هذه المجرات تبدو مختلفه ولكن لديهم شيء واحد مشترك | 
| Nasıl yapıyorsun bilmiyorum. Her biri, bir öncekinden daha tatlı. | Open Subtitles | لا اعرف , كيف تفعلها كل واحده منهم افضل من الأخرى | 
| Her biri son uçuşum olabilirdi ama yine de uçtum. | Open Subtitles | كل واحده منها كانت لتكون الاخيره ولكني انطلقت مسرعاً | 
| Her biri son görevim olabilirdi. Ama uçtum yine de. | Open Subtitles | كل واحده منها كانت لتكون الاخيره ولكني انطلقت مسرعاً | 
| Sekiz kurban ve Her biri kayıp bir ruhu simgeleyen sekiz balkabağı lambası. | Open Subtitles | ثمانية ضحايا وثمانية يقطينات منحوته... كل واحده تمثل روحٌ تائهى... | 
| Deniz kızları, cadılar, şeytanlar, Her biri. | Open Subtitles | بهدوء وشيطنه كل واحده منهم تمشى هكذا | 
| Bu kızların Her biri bu otel odasında oturup aynı soruları cevaplayıp sonra da senin gibi yemek yediler. | Open Subtitles | كل واحده من هؤلاء الفتيات ذهبوا الى نفس الغرفه بالفندق وقاموا بالإجابه على نفس الاسئله ومن ثم اعطاهم وجبه طعام مثلما فعل معك | 
| Her biri eşsizdir. | Open Subtitles | كل واحده منه فريده فى نوعها | 
| Her biri ölmüş. | Open Subtitles | كل واحده منهم ماتت | 
| Hem de herbiriyle. | Open Subtitles | كل واحده منهم | 
| Gaz ve elektrik üç ayrı bölgeye ayrılmış - Doğu, Merkez, Batı - her birinin ayrı merkezi var. | Open Subtitles | قسم شرقي، وسطي، وغربي كل واحده بمركز رئيسي | 
| Bu hayvanların her birinin bizim tahmin edemeyeceğimiz hayat tecrübeleri olmuştur. | Open Subtitles | كل واحده من هذه الحيوانات .. عاشت حياه كامله من الخبرات لا نستطيع تخيلّها | 
| Beş yatak odası var, hepsinde de yatak var. | Open Subtitles | هـناك خـمس غرف نـوم , كل واحده بـها عـدة أسرّه |