Bunu yapmak zorunda olmadığım için Her gün Tanrıya şükrediyorum. | Open Subtitles | أحمد الله كل يوم على أنني لم أعد مضطراً لهذا |
Sonraki 15 yıl boyunca Her gün yeni karakterler öğrendim. | TED | وقد تعلمت حروفًا جديدة كل يوم على مدار الخمسة عشر عامًا التالية. |
Simülatörlerimizde Her gün beş milyon kilometre test yapıyoruz, yani araçlarımızın sahip olduğu tecrübeyi hayal edebilirsiniz. | TED | ونحن نقوم بإختبار 3 مليون ميل كل يوم على أنظمة المحاكاة لدينا، لذا يمكنك أن تتخيل عدد التجارب التي تمر بها مركبتنا. |
Bir gün bir zamanda başkan, bir gün bir zamanda. | Open Subtitles | لنأخذ كل يوم على حدة أيّتها العمدة كل يوم على حدة |
Her gün bir kuş ağaca konup ötermiş. | Open Subtitles | وفروعها من الفضة وكان طير يأتي كل يوم على ليغني على الشجرة |
Odin’in her günü böylece belgelendi. | TED | وهكذا حياة أودين كانت توثق كل يوم على حدة. |
Bu berbat bir durum, seni öyle olmadığına ikna etmeye çalışmayacağım, ve bana gelecek yılın her günü, bunun ne kadar | Open Subtitles | هذا أمر سيئ ، و لن أقنعك بأنه ليس كذلك و تستطعين إخباري في كل يوم على مدار السنه القادمة |
Her gün hem küresel, hem de kişisel düzeyde yıkıcı olaylar meydana geliyor. | TED | تحدث الوقائع المدمرة كل يوم على الصعيدين العالمي و الشخصي. |
Her gün dayak diyor, işşiz kocası tarafından. | TED | كانت تُضرب كل يوم على يد زوجها، الذي كان عاطلا عن العمل. |
İnsanlık Her gün 80 milyon saat youtube videousu izliyor. | TED | بحيث يتم مشاهدة 80 مليون ساعة كل يوم على موقع يوتيوب وحده |
Hala hayata olup olmadığını öğrenmek için Her gün gazetelere göz atıyorum. | Open Subtitles | أنا ألقى نظرة سريعة كل يوم على الصحف . لأعرف هل مازال معنا أم لا |
Phoebe, bu adamı Her gün otobüs durağındaki bankta görüyorum. | Open Subtitles | فيبي، إنني أرى هذا الرجل، كل يوم على مقعد انتظار الحافلة، |
Gemilerle gelenlerle Her gün sayımız daha da artıyor. | Open Subtitles | إن هناك العديد منا يجيئون كل يوم على السفن |
onu görmek için Her gün şuraya oturuyordum pencerede , kapıda geliyor gidiyor | Open Subtitles | وهنا كنت أجلس لأنظر إليها كل يوم على الشباك ، على الباب ، آتية وذاهبة |
Gerçek şu ki, bu okula geldiğim Her gün, gelmek zorunda olduğum günlerden bir tanesinin eksildiği anlamına geliyor. | Open Subtitles | و الحقيقة هى أنه فى كل يوم على أن آتى فيه لهذه المدرسة هو يوم مهدور من حياتى |
Bu okula geldiğim Her gün, gelmek zorunda olduğum günlerden bir tanesinin eksildiği anlamına geliyor. | Open Subtitles | و الحقيقة هى فى كل يوم على أن آتى فيه لهذه المدرسة فهو يوم مهدور من حياتى |
O yüzden bu defterlere Her gün bir şeyler yazacağız. | Open Subtitles | لذا , الذي سنقوم به هو سنقوم بالكتابة في كل يوم على هذه المجلدات |
Bu gemideki Her gün bir risk. | Open Subtitles | كل يوم على هذه السفينة مخاطرة |
Hayır, yılın her günü aletini yalayacak. | Open Subtitles | لا، سوف تُداعبُ قضيبك كل يوم على مدار عام |
Şimdi, bu ümitle, her günü yandaki kafede satılan ucuz lattenin fiyatından daha az bir parayla yaşamaya çalışan iki milyar insana geri dönmek istiyorum. | TED | لذا دعونى أعود، مع هذا الإحساس بالأمل، إلى الإثنين بليون نسمة الذين مازالوا يحاولون أن يعيشوا كل يوم على أقل من ثمن كوب صغير من القهوة التى بجانبنا. |