| Sonuçta aynı 5 yıl önce yaptığın gibi beni hiç ciddiye almıyorsun. | Open Subtitles | بعد كلّ شيء، تُغلِقين عقلكِ لتتحدّثي إليّ، كما فعلتِ قبل 5 أعوام. | 
| Neden her zaman yaptığın gibi yapmıyorsun? | Open Subtitles | لماذا لا تتصرفين معها كما فعلتِ معي مسبقاً؟ | 
| Aynı şimdi yaptığın gibi. Onu kontrol edebileceğimi mi düşünüyorsun? | Open Subtitles | لأنكِ كنتِ لتسمحين لها بذلك كما فعلتِ الآن | 
| Şu an olduğu gibi, nefret ettiğiniz şeyler hakkında konuşun. | Open Subtitles | تكلمي عن الأشياء التي تزعجكِ تماماً كما فعلتِ الآن | 
| Ve bir şeyler yapmam gerektiğini anladım, senin gibi. | Open Subtitles | ...وقد أدركت أدركت أنّ عليّ القيام بشيء كما فعلتِ | 
| - Noel'de yaptığın gibi polisi arasana yine! | Open Subtitles | لماذا لا تتصلي بالشرطة كما فعلتِ في عيد الميلاد؟ | 
| Beni aşağılamaya çalışıyorsun beni ofisine çağırdığın zaman yaptığın gibi. | Open Subtitles | أنتِ تحاولين إذلالي كما فعلتِ الآن بإحضاري إلي مكتبكِ | 
| Önceden yaptığın gibi, göz yayınını takip edip onları bulabilir misin? | Open Subtitles | أيمكنكِ تعقب إشارة العين كما فعلتِ من قبل لتحديد مكانهم؟ | 
| Aramızdan bir erkek senin yaptığın gibi diğerlerini tehlikeye atmış olsaydı doğrudan öldürülmese de muhtemelen kulakları kesilmiş ya da kırbaçlanmış olurdu. | Open Subtitles | لو أن رجل بيننا قد وضع حياتنا في خطر كما فعلتِ عندها لربما كنا قد قطعنا أذنيه او جلدناه هذا اذا لم نقتله | 
| Tıpkı 13 yıl önce itfaiyeci Ki Ho Sang'a yaptığın gibi. | Open Subtitles | تماما كما فعلتِ مع رجل الاطفاء كي هو سانغ قبل 13 عاما | 
| Tıpkı kartel ve bizimle yaptığın gibi. | Open Subtitles | تماما كما فعلتِ معنا ومُنظمة المُخدّرات. | 
| Az önce senin yaptığın gibi, herkesi alt edip isim toplayan biri. | Open Subtitles | أقصد التي تجوب بالكرسيّ هنا تلقن الأشرار دروسًا وتطلق الألقاب كما فعلتِ توًّا. | 
| Motorcuya yaptığın gibi onun da mı karnına sıkacaksın? | Open Subtitles | هل ستطلقين النار عليه كما فعلتِ مع قائد الدراجة؟ | 
| Devam et ve cephanenini harca aynen daha önce yaptığın gibi! | Open Subtitles | هيّا، إستهلكي كل ذخيرتكِ... كما فعلتِ في السابق | 
| Geçen hafta yaptığın gibi makarnayı alıp kafana koy. | Open Subtitles | ضعي "السباغيتي" على راسك كما فعلتِ الأسبوع الماضي. | 
| Emirlere uyuyordum aynen senin defalarca yaptığın gibi. | Open Subtitles | لقد كنتُ أخضع للآوامر... كما فعلتِ أنتِ مرات عديدة | 
| Bir gün ona sırtını döneceğini biliyordu aynı kocan Martin'e yaptığın gibi. | Open Subtitles | أنها كانت دوماً تعرف بأنكِ تثيرها في يوم ( كما فعلتِ بـ(مارتن | 
| Onu gördüğünde, bende olduğu gibi kendini kaybetmeyeceğine söz ver. | Open Subtitles | .. عدني فقط عندما تُقابلينها لن تفقدي أعصابك كما فعلتِ معي، ولا تقولي أنكِ لم تفعلي | 
| Daha önce olduğu ve Bennett'le de olduğu gibi. | Open Subtitles | كما فعلتِ من قبل وكما فعلتِ مع بينيت | 
| Bu kıza zaafın olduğu konusunda endişelerimiz var. Nolan'ın kızına olduğu gibi. | Open Subtitles | هناك بعض الشكوك على أنك أصبحتِ لينة لهذه القضية أيضاً كما فعلتِ مع فتاة (نولان) | 
| senin gibi. | Open Subtitles | كما فعلتِ أنتِ؟ | 
| Parkta attığın gibi at. Biraz daha güçlü ol. | Open Subtitles | إرميها كما فعلتِ في المتنزه مع أكثر بعض الشيء |