| Dikkatli olursak başarırız. Dediğin gibi, dikkatli olmalıyız. | Open Subtitles | هذا إن اهتممنا بالأمر كما قلتي علينا الإهتمام والحذر فقط |
| Bir keresinde Dediğin gibi, esas önemli olan krizden sonra ne olduğudur. | Open Subtitles | كما قلتي مرةًّ ما يحدث بعد الأزمة هو المهم |
| Üstelik Dediğin gibi benim arkadaşlarım var. | Open Subtitles | بلإضافة , لديّ أصدقاء الآن كما قلتي أصدقاء |
| Dediğiniz gibi, hiç suçlanmadım. | Open Subtitles | كما قلتي سيدتي ، انا لم اكن ابداً المسئول |
| Dediğiniz gibi, kendini bu şekilde ifade ediyor. | Open Subtitles | هذه هي طريقة آيدن في التعبير عن نفسه كما قلتي |
| Dün gece Söylediğin gibi işler biraz karıştı. | Open Subtitles | نعم .. كما قلتي البارحة ، أصبحت الأمور فوضوية |
| Sadece onu takip etmek için işe alındım. Dediğin gibi kirli çamaşırlarını ortaya çıkaracaktım. | Open Subtitles | لقد عُينت كي ألحقه لكي أكتشف أشياءً عنه، كما قلتي |
| Sanırım geri dönüp Dediğin gibi bir sistem bulmaya çalışacağım, ekstra çabaya değdiğimi anlamasını sağlayacağım. | Open Subtitles | اعتقد العودة ومحاولة الحصول على نظام معين كما قلتي اجعله يدرك بأني استحق الجهد الإضافي |
| Dediğin gibi birçok iyi şövalyem var. | Open Subtitles | كما قلتي, لدي الكثير من الفرسان الأقوياء |
| Onları otobüs durağına bıraktım. Dediğin gibi nakit ödediler. | Open Subtitles | لقد أوصلتهم لمحطة الحافلات وقد دفعوا نقدًا كما قلتي |
| Ama senin de Dediğin gibi "biz çift değiliz" o yüzden denemekte özgürüm, değil mi? | Open Subtitles | ولكن كما قلتي أننا لسنا مرتبطين ببعض لذا، قانونيا، يحق لي المحاولة، صحيح؟ |
| Senin de Dediğin gibi bu dünyaya mümkün olduğu kadar çok bebek lazım. | Open Subtitles | اعني , كما قلتي هذه الأرض تحتاج الى القدر المستطاع من الأطفال |
| Yani, senin de Dediğin gibi, birileri ölebilirdi. | Open Subtitles | أقصد, كما قلتي كان لأحدهم أن يقتل |
| Sophie, Sophie, aynı Dediğin gibi garipleşmeye başladı. | Open Subtitles | صوفي! صوفي! لقد أصبح غريب الأطوار كما قلتي أنه سيصبح |
| Kimse bizim farkımıza bile varmayacak Dediğin gibi mi? | Open Subtitles | كما قلتي, .لا أحد سيلاحظنا حتى |
| Gayet iyi. Tam da Dediğin gibi, güçlü bir kız. | Open Subtitles | انهاا بخيير كما قلتي انهاا قووية.. |
| Eğer Dediğiniz gibi beni başlarından savmaya kalktılarsa onlara göstermemiz gerekir. | Open Subtitles | و اذا حالوا ان يغشوني كما قلتي اذن , لنريهم |
| - Dediğiniz gibi bu üzücü partiye talihsiz katılımım tamamen karakterimin dışında. | Open Subtitles | كما قلتي وجودي ومشاركتي في تلك الحفلة كان خارجاً عن الأرداة |
| Aidan'ın bununla başa çıkma yolu, Dediğiniz gibi kendini bu şekilde ifade ediyor. | Open Subtitles | نعم, أنا متفهمة لذلك, ولكن تلك الرسومات... إنها طريقة إيدن للتغلب علي ذلك للتعبير عن نفسه كما قلتي من قبل |
| Senin de Söylediğin gibi, insanlar değişirler. | Open Subtitles | ما أقصده هو ، كما قلتي ، الأشخاص يتغيرون |
| Yani, Söylediğin gibi, bu dosyalar üstünde çalıştı. | Open Subtitles | كما قلتي هي عملت على هذه القضية أستنادا الى هذه |