| - Hallediyoruz. Aslında tam da şu an gitmek üzereyiz. | Open Subtitles | كما واقع الأمر، نحن في طريقي إلى هذا الحق الثاني. |
| Aslında, belki ben de şuraya uzanmalıyıım. | Open Subtitles | كما واقع الأمر، ربما سأكذب فقط بعد الآن. |
| Aslında, neden oturma odasına göz atmıyorsunuz? | Open Subtitles | كما واقع الأمر, لماذا لا تذهب وتنظر لغرفه المعيشه؟ |
| Aslında, her şey... çocuklar dikkatli olun. | Open Subtitles | كما واقع الأمر، توخي الحذر مع كل شيء ، رجال. |
| Aslında bunu Instagram'da paylaşacağım böylece beni salata yaparken görebilecek. | Open Subtitles | كما واقع الأمر، أنا ستعمل إينستاجرام هذا حتى أنها يمكن أن يراني ماكين 'سلطة. |
| - Biliyor musun, Aslında, onunla gerçekten Bonn da konuştum. | Open Subtitles | -كما تعلمون، كما واقع الأمر، أنا في الحقيقة تحدثت إليه في بون |
| Aslında, sanırım aşık oldum. | Open Subtitles | كما واقع الأمر، أعتقد أنني في الحب. |
| - Aslında tam şuan bir şeye ihtiyacım var. | Open Subtitles | نعم، كما واقع الأمر، في الوقت الراهن. |
| Aslında evet. | Open Subtitles | كما واقع الأمر هو عليه |
| Aslında, öyle. | Open Subtitles | كما واقع الأمر، أنا أعمل. |
| Aslında, biz biraz kararsızız. | Open Subtitles | كما واقع الأمر، نحن مترددة. |