| Buraya prestijli bir dans turnuvası olan "Avrupa Dans Şovu" için öğretmenlik yapmaya geldi. | Open Subtitles | يجيء هنا كمعلّم لـ "إستعراض الرقص الأوروبي" بطولة رقص رفيعة المستوى المنافسة ستكون عنيفة |
| Bunca yıldır öğretmenlik hayatımda hiç başıma gelmemişti. Gel, Danvers. | Open Subtitles | لم يحدث لي بسنواتي كمعلّم هيّا (دانفيرز) |
| Oradaki din adamlarına destek olmak ve onlara öğretmenlik hizmeti vermek için yılda üç kez Taufer Yetimhanesi'ne giderim. | Open Subtitles | ...(أفتخر بزيارة دار أيتام (توفر ثلاث مرات بالسنة لعرض ،خدماتي كمعلّم كبادرة مساعدة لرجال الدين هناك |
| Sizi örnek bir öğretmen gibi gösterecek şekilde değiştirilmiş. | Open Subtitles | غُيّرت بطريقة تجعلك تبدو كمعلّم يُحتذى به. |
| Belki de İsa'yı sadece çöldeki bir öğretmen olarak hatırlardık. | Open Subtitles | لربما تذكرناه فقط كمعلّم يجوب الصحراء. |
| Benim yarım kadar bile güçlü değil. - Bir öğretmen olarak seni hak etmiyor! | Open Subtitles | -فهي لا تضاهيني قوّة ولا تستحقّك كمعلّم |
| Ama yeni dövüşçüsünün bir öğretmen olduğunu açıkladı. David... ringe adım atarak tam bir MMA dövüşçüsü olmaya karar vermiş gibi. | Open Subtitles | حينها اختار معلّماً، وها هو (دايفد) الذي ترك عمله كمعلّم للفيزياء ليقف في الحلبة ويغدو مقاتل فنون قتاليّة مختلطة دائم |