| Geçen gece ne olduğuna dair bir şeyler çıtlatacağını umuyorduk. | Open Subtitles | كنا نأمل أن تلقي الضوء على ما وقع ليلة أمس |
| Bize neden onu 2013'te işten çıkardığınızı söylersiniz diye umuyorduk. | Open Subtitles | كنا نأمل أن تتمكن من إخبارنا لم سرحته في 2013 |
| - Daha hızlı bir büyüme umuyorduk. | Open Subtitles | في أقل من سنتين. كنا نأمل أن نرى نمو أسرع. |
| Sizi yakın bir yerde buluruz diye umuyorduk ama pek de yakın da bulamadık. | Open Subtitles | كنا نأمل أن نجدكم قريبين منا، لكن ليس هذا القرب. |
| Almanya'nın her yerinden insanların bize katılmasını umut ediyorduk. | Open Subtitles | لقد كنا نأمل أن ينضم لنا جميع الألمانيون |
| İlk atom bombamızı bundan beş yıl sonra test etmeyi umuyorduk. | Open Subtitles | كنا نأمل أن نختبر أول سلاح نووي لنا بعد 5 أعوام من الآن |
| Hava şartlarının iyileşmesini umuyorduk, ama beklentimiz boşa çıktı. | Open Subtitles | حسناً، كنا نأمل أن تهدأ الأحوال لكن هذا لا يحدث، لذا فارتفعنا 35 ألف قدم حتى يمكننا السيطرة |
| İkinci kurbanın tırnaklarında bulunan kanın katille uyumlu olmasını umuyorduk. | Open Subtitles | كنا نأمل أن يكون الدم الذي وجدناه تحت أظافر الضحية الثانية للقاتل. |
| Onlardan bazılarını bulup onlarla konuşabilmeyi umuyorduk. | Open Subtitles | ذلك ما نعتقده كنا نأمل أن نجد بعضاً منهم ونتحدّث إليهم |
| Bize, iki hafta önce bu kızı neden takip ettiğini söyleyebileceğini umuyorduk. | Open Subtitles | كنا نأمل أن تخبرنا لماذا انت تتبع هذه البنت قبل اسبوعين |
| Telefonda da dediğim gibi Dedektif nasıl öldüğüyle ilgili birkaç detayı söyleyebileceğinizi umuyorduk. | Open Subtitles | كما قلت على الهاتف أيّها المحقّق كنا نأمل أن تخبرنا ببعض الحقائق عن وفاته |
| Ama deri flebi için müsait olursun diye umuyorduk. | Open Subtitles | لكننا كنا نأمل أن تكون متفرغًا لعلاج الجلد. |
| Aslına bakarsanız birkaç şeyi anlamamıza yardım edersiniz diye umuyorduk. | Open Subtitles | لا أفهم في الحقيقة، كنا نأمل أن تكون قادرا على مساعدتنا في فهم بعض الأشياء |
| Bir arkadaşı bulmamız için bize yardım edeceğinizi umuyorduk. | Open Subtitles | كنا نأمل أن تستطيع مساعدتنا بالعثور على صديق |
| - Müvekkilinize sormayı umuyorduk. | Open Subtitles | ومن نظن أنه قتلها؟ كنا نأمل أن نسأل موكلك |
| Aslında efendim bu davayı birlikte almayı umuyorduk biz. | Open Subtitles | في الواقع يا سيدي, كنا نأمل أن نعمل على القضية معاً |
| Onunla biraz vakit geçirip sonra başkasına atlarsın diye umuyorduk. | Open Subtitles | كنا نأمل أن تكون ميالاً لها وأن تتركها تذهب |
| Şeyhin korumaları ile bizi görüştüreceğinizi umuyorduk. | Open Subtitles | كنا نأمل أن تكون قادراً على إيصالنا بتفاصيل حراسة الشيخ |
| Biz, ilk onunla oturarak planlama, fakat Biz bize bir arkadaşım ile temas bizi koymak umuyorduk. | Open Subtitles | نحن نخطط لمقابلته لكن أولاً كنا نأمل أن توصلنا لصديق له |
| Biz de sen aydınlatırsın diye umut ediyorduk. | Open Subtitles | كنا نأمل أن تلقي بعض الضوء على هذا |
| Biz de kendi başına gelmeni umut ediyorduk. | Open Subtitles | لقد كنا نأمل أن تأتي وحدك. |