| Onu yapabilir miyim, bilmiyorum. Bunu seninle artık nasıl yürütürüm bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعلم إن كنتُ أستطيع فعل ذلك لا أعرف كيف، معكِ |
| Peki. Mezardan çıkarma yetkilileriyle temasa geçip dosyasını alabilecek miyim bakayım. | Open Subtitles | حسناً، سأقوم بتدابير النبش، لأرى إن كنتُ أستطيع الحصول على ملفّه. |
| Ama arkadaşım hâlâ hayatta. Müsaadenle yardım edebilir miyim diye bakayım. | Open Subtitles | لكن مازالت صديقتي حيّة، دعني أذهب لأرى إن كنتُ أستطيع مساعدتها. |
| Öyleyse, burada küçük bir deney yapalım ve görelim size benim deneyimimin nasıl hissettirdiğini tattırabilecek miyim. | TED | لذلك، دعونا نحاولُ تجربة صغيرة ونرى إن كنتُ أستطيع إعطائكم لمحة عما يشبه ما أعاني منه وأعيشه. |
| Dinleyin, bir kaç kişi arayacağım. Bakalım Barış Gücü doktorların bize yardım edecek birini bulabilecek miyim. | Open Subtitles | اسمع ، سأجري بعض الإتّصالات ، سأرى إذا كنتُ أستطيع الوصول لشخص من أطباء لأجل السلام لمساعدتنا ، حسناً؟ |
| Hatta bir keresinde ona iş verebilir miyim diye buraya bile getirdi. - Ama vermediniz. | Open Subtitles | حتى أنّها أحضرته إلى هنا ذات مرّة لترى ما إذا كنتُ أستطيع أن أجد له وظيفة |
| İçeri girip bir göz atabilir miyim diye soracaktım, ...yani bilirsin, bakalım satın almak istiyor muyum yoksa istemiyor muyum diye, ama bu külliyen yalan olurdu. | Open Subtitles | كنت أريد أن أسألك إن كنتُ أستطيع أن آتي وألقي نظرة على شقتك لأرى إن كنت سأشتري أم لا لكن, هذا سيكون كذب |
| - Tamam. Yanınıza bir uğrayıp bugün düzgün bir şey yapabilir miyim diye bakayım dedim. | Open Subtitles | فكرتُ أن آتي إليكم لأرى إن كنتُ أستطيع القيام بشيءٍ صائب اليوم |
| Fırtınalı ilişki alışkanlığımdan kurtulabilir miyim bilmiyorum ama... | Open Subtitles | لا أعلم إن كنتُ أستطيع أن أتخلّى عن إدماني على الدراما |
| -Biriyle birlikteyken silahı ateşleyebilir miyim diye merak ettim. | Open Subtitles | لقد كنتُ أتسآل إن كنتُ أستطيع أطلاق النار خلال الجنس أترى , لا أستطيع الى النشوة بدونها |
| Şimdi söyle, seninle gözüm kapalı işbirliği yapabilir miyim? | Open Subtitles | أخبرني الآن إن كنتُ أستطيع الإعتماد على تعاونك |
| Size bazı fikirlerimizden bahsedebilir miyim? | Open Subtitles | كنتُ أتسائل إن كنتُ أستطيع التحدث إليك بشأن بعض الأفكار |
| Eksik dosyaların hayalet verilerini geri getirebilir miyim bakmak için. | Open Subtitles | لأرى إن كنتُ أستطيع إعادة أيّ بيانات وهمية من البياناتت المفقودة. |
| Sadece ona yardım edebilir miyim diye bir bakacağım. | Open Subtitles | سأذهب إليها لأرى إن كنتُ أستطيع مساعدتها. |
| Eşleme bulabilir miyim diye hepsini inceliyorum. | Open Subtitles | أنا أتفحص الأظافر الآن لأرى إن كنتُ أستطيع إيجاد أيّ تطابقات. |
| Onu aramak için birini bulabilecek miyim ona bir bakayım. | Open Subtitles | حسناً، سأتصل لأرى إن كنتُ أستطيع الحصول على دعم للذهاب للبحث عنها. |
| Düşünebilir miyim, bilmiyorum. Ben buyum. | Open Subtitles | .لا أعلم إن كنتُ أستطيع .ليس وأنا هكذا |
| Her neyse, dün gece boyunca yapabilir miyim diye düşünmekten uyumadım. | Open Subtitles | على أيّ حال، كنتُ مُستيقظاً الليلة الماضية أفكّر... حول لو كنتُ أستطيع فعل ذلك حقاً |
| Biliyor musun, bu kadar kısa sürede izin alabilir miyim bilmiyorum. | Open Subtitles | ...أتعلمين؟ لا أدري إن كنتُ أستطيع أن أحضر في هذه المهلة القصيرة |
| Bunu yapabilir miyim bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعلم فقط إذا كنتُ أستطيع فعل هذا |