Birine sormayı istiyordum. Buranın bir balıkçı köyü olduğunu fark ettim. | Open Subtitles | كنت أنوي أن أسأل أحدما لقد لاحظت أن تلك قرية للصيد |
İşe dönmek istiyordum, ve Ian'ın cemaatiyle bir programı var. | Open Subtitles | كنت أنوي العودة إل العمل وإيان لديه برنامج خلال تجمّعه. |
- Gerçekten mi? Aslında ben de o maça gitmeyi düşünüyordum. Karaborsa bilet alacaktım. | Open Subtitles | كنت أنوي الذهاب كنت سأشتري تذاكر من السوق السوداء |
Pazar günü onu ziyaret etmek için kullanmayı planlıyordum. | Open Subtitles | كنت أنوي أن أستعملها لكي أزورها يوم الأحد |
Ben de seninle gelmeye niyetliydim, ama fikrimi bir saat önce değiştirdim. | Open Subtitles | كنت أنوي أن أذهب إلى المحطة معك لكني غيرت رأيي منذ ساعة |
Dürüst olmak gerekirse, senin burada olacağını duyana kadar çekilme niyetindeydim. | Open Subtitles | أن نكون صادقين، كنت أنوي القوس بها حتى سمعت أنك سوف تكون هناك. |
Bu akşama kadar tahttaki bütün haklarımdan vazgeçmeye hazırdım ve annem bana destek çıkarak yardımcı oldu. | Open Subtitles | في وقت مبكر هذا المساء كنت أنوي التنازل عن المنصب لكن أمي ساعدتني بقولها أن كل شيء سيكون على ما يرام |
Gelirken sana mesaj atacaktım ama vazgeçtim ve ben kullandım. | Open Subtitles | لقد كنت أنوي مراسلتك وأنا في طريقي للبيت ولكنني تعبت من القيادة والمراسلة |
- Madem konuyu açtın, Ben de sana... | Open Subtitles | بما أنك فتحت الموضوع كنت أنوي سؤالك بهذا الخصوص |
- Bir tane almaya niyetim vardı. | Open Subtitles | كنت أنوي أن تشتري واحدة من هذه. |
Evet, bu eyalet için yenilemeyi ve gerçeğini almayı istiyordum. | Open Subtitles | أجل ، كنت أنوي تجديدها بأخرى حقيقية لهذه الولاية |
Sana en önemli olan şeyin sen olduğunu söylemek istiyordum, ama işin gerçeği, bu tutamayacağım bir söz olur. | Open Subtitles | كنت أنوي إخبارك أنك ستكون في المقام الأول دائماً لكن الحقيقة، ذلك ليس وعداً أستطيع الوفاء به |
Ne zamandır gelip evinle ne yaptığını görmek istiyordum | Open Subtitles | كنت أنوي القدوم لأرى ما فعلتيه بالمنزل يبدو رائعاً حسب وصفكِ |
Seni daha üst düzey bir yere götürmek istiyordum. | Open Subtitles | أتعلمين، كنت أنوي أصطحابكِ إلى مكان راقي. |
Aldırmak istiyordum ama kimin vakti var ki? | Open Subtitles | لقد كنت أنوي ذلك , لكن من المتفرغ لذلك ؟ |
Dükkanı erken kapatıp eve gitmeyi düşünüyordum. | Open Subtitles | كنت أنوي إقفال المحل و العودة مبكرا للمنزل |
Aslında kendimle ilgili bir değişiklik hakkında düşünüyordum. | Open Subtitles | الحقيقة هي, أنني كنت أنوي تغيراً في حياتي. |
İkincisinden sonra size bunu gerçekten söylemeyi düşünüyordum. | Open Subtitles | لكن بعد الثانية كنت أنوي إخبارك بالحقيقة. |
Hepsini Goodwill'e göndermeyi planlıyordum ama iyi ki göndermemişim. | Open Subtitles | كنت أنوي التبرّع به إلى الجمعيات الخيريّة، لكنـّني الآن سعيدة أنـّني لم أفعل. |
Havalı komşularımla geçirmeyi planlıyordum Şükran Günü'nü ama beni davet etmediler, yani gitmeyeceğim galiba. | Open Subtitles | كنت أنوي الذهاب لمنزل جيراني الرائعين ،ولكنهم لم يقوموا بدعوتي لذا لا أعتقد أني سأذهب |
Tabii, sana da söylemeye niyetliydim. | Open Subtitles | طبعاً، كان عليّ ذلك. لكني كنت أنوي إخبارك |
evet bunun onun nasıl üzdüğünü anlayabiliyorum bunu onunla sonra konuşmak niyetindeydim ancak beni beklenmedik şekilde etkileyen bazı haberler aldım | Open Subtitles | أجل، أفهم لمَ هذا أزعجها كنت أنوي مناقشة الأمر معها فيما بعد ولكن وصلني بعض الأخبار التي أثرت في نفسي بشكل غير متوقع |
Bu akşama kadar tahttaki bütün haklarımdan vazgeçmeye hazırdım ve annem bana destek çıkarak yardımcı oldu. | Open Subtitles | في وقت مبكر هذا المساء كنت أنوي التنازل عن المنصب لكن أمي ساعدتني بقولها أن كل شيء سيكون على ما يرام |
Çöpe atacaktım. | Open Subtitles | .كنت أنوي التخلص منها |
Ben de sana söylemek istiyordum, numaranı çözdüm. | Open Subtitles | لقد كنت أنوي إخبارك لقد اكتشفت خدعتك السحرية |
Bir süredir ona bir uğramaya niyetim vardı - | Open Subtitles | كنت أنوي زيارتها منذ زمن |